Ey karanlık gece,
Ve kara taşın üstünde yürüyen kara karınca,
Yüreğimde bir fırtına, içimde bir acı yama.
Yılılmaz devrilmez gibi göründüğüme aldanma,
Bir çocuk gibi ağlıyorum her gece,
Hep böyle, dağ gibi duruyor sanma,
Ne kadar yorulduğumu bir Allah, bir ben biliyorum,
Geru gel ey Yunus'un dediği gibi geçen ömrüm,
Ağlayarak gelmişim,
Bir Ah ile dolmuşum, bir Eyvah'la geçmişim.
Gömülmeyi bekliyorum,
Sanki bir hazineyim.
Bulan hayrını görsün, ben kaybolup gidiyorum.
Bu yangınla kavrulan yüreğim, bu bitmeyen acı,
Yüreğimde bir sızı, aklımda bir sancı.
Ey kara taş, üstünde yürüyen karıncayı işiten Rabbim,
Zalimden habersiz mi sandın?
Elbet bir gün bitecek bu zulüm...
Sensiz dağlar ne kadar boş
Ne kadar soğuk, ne kadar ıssız şimdi
Sana adadım bu ömrümü ey Hakk,
Ben de bir karıncayken,
Geceleri uykumu bölen
Taşın üstünde yürüyen
O kara karıncayken
Bu aşkın ateşiyle yanan
İki gözüm bir ırmak gibi akan
Bu dağ gibi görünen yüreğim
Bir çocuk gibi ağlayan
Yürüdüm senin peşinden ey Hakk,
Taşın üstünde kara karınca gibi
İçimdeki yangının
Sönmesini bekleyen
Senin aşkından
Kendi hazinesini terk eden
Bir hazine gibiydim,
Senin sevginden mahrum olunca
Kendimi de kaybettim.
Kendi hazinesini terk eden
Bir hazine gibiydim,,
Senin sevginden mahrum olunca
Kendimi de kaybettim.
Senin sevginden mahrum kalınca
Tükendi ömrüm bir Ah ile
İçi dolu Eyvah ile
Bırak artık,
Gel kurtar beni bu dertten
Bunca derdin içinden
Çık gel bana
Bu aşkın ateşinden
Taşın üstünde yürüyen
O kara karıncayı gör
O kara karıncanın
İçindeki sevgi ateşini gör
O kara karıncanın
Sana olan aşkını gör
Her şeyi terk eden
Sana koşarak gelen
Bir karınca gibiyim
Gel kurtar beni...
Kayıt Tarihi : 10.8.2025 23:22:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!