Ne sorarsın dost, dost geçmiş zamanı,
Anlatamam zül fi yare dokunur,
Yanan şu bağrımın tüter dumanı,
Uzatsam elimi kora dokunur.
Sever idik al yeşilli obayı,
Bir zamanlar verdim onca çabayı,
Sevdanın uğruna çektim cabayı,
Söyleyemem gayrı sıra dokunur.
Hayalin görürüm nereye baksam,
Nafiledir türkü ezgiler yaksam,
Ağustos ayında yollara çıksam,
Yürüsem ayağım kara dokunur.
Ellerim titriyor elini tutsam,
Gönlümde çıkmıyor nereye gitsem,
Elma deyip yüzlerini anlatsam,
Korkarım ayvaya nara dokunur.
Bize bu dünyayı hoş kılan Haktır,
Ondan gayrı güvenecek dost yoktur,
Desem bu yerlerde ihanet çoktur,
Mor sümbül bürüyen yere dokunur.
Bülbül gibi hasret kalmışım güle,
Sabırla yaşadım saymadım çile,
Getirsem dertleri aşk ile dile,
Kaya der kim bilir sere dokunur.
Kayıt Tarihi : 21.7.2010 15:45:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!