Kasvet. Boğuyor gibi aldığım nefes. Sonsuz güzelliklerin hepsi saklanmış, çirkinler her yerde. Utanmıyorlar. Her gün uyanmaya. Her gece uyumaya. Bir nefes daha eksiltmeye güzelliklerden, doymuyorlar. Bir veda dahi edilmeden, yok oluyor hayaller. Geçer diyorum, geçmesini bekliyorum. Ve geçiyor kasvet.
Sevgi. Ne kadar yüce bir duygu. Işık tutuyor gönlüne ve düşmekten korkmadan koşuyorsun. Bir daha seviyorsun bir köşe başında, ya da bir yol ortasında. Utanmıyorsun sevmekten. En güzeli çünkü duyguların. Telaşların hepsi tanıdıkken, kayboluyorlar bir zifiri gecede. Ama biliyorum. Geçer diyorum, geçmesini bekliyorum. Ve geçiyor sevgi.
Hüzün. Kalabalık yaşanmıyor. Yalnız yaşanıyor hüzün. Terk edilmiş bir ev gibi, tek başına zamana meydan okuyor. İki göz tek görüyor, iki kulak tek duyuyor hüznü. İki gönül tek yaşayamıyor ama. Ondan birinde daha çok kalıyor. Kendi başına daha çok kahroluyorsun o yüzden. Onun yüzünden. Geçer diyorum, geçmesini bekliyorum. Ve geçiyor hüzün.
Heyecan. Uzun süredir planladığın bir sürprizin gününü bekler gibi. İlk defa ayak bastığın bir şehrin tabelasını görmek gibi. Yeni bir doğumu bekler gibi. Ya da yeni bir ölümü. Aslında hepsi birbirinin aynısıyken, önüne geçemiyor hiç birisi heyecanın. Değişen kişiler de, değişen mekanlar da, nidalarla gelen heyecanın dişinin kavuğunu dolduramıyor. Geçer diyorum, geçmesini bekliyorum. Ve geçiyor heyecan.
Umut. Geçmeyen tek duygu. Yaşamak gibi. Nefes almak gibi bir umut. Yediğin her çelmeden sonra yeniden ayağa kalkmak gibi. Kesilen bir kolla yaşamayı öğrenmek gibi bir umut. Gümbür gümbür akan bir nehir gibi. Hep çocuk kalmak gibi.
Geçer diyorum, geçmesini bekliyorum. Ve geçmiyor umut.
Kayıt Tarihi : 9.9.2025 20:11:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!