Gecenin bir vakti,
ansızın yolda yürürken
duyduğun bir türkü
beni sana hatırlatacak.
Ve içinden geçireceksin:
*“Keşke... keşke olsaydı.”*
Aklının inkâr ettiğini
yüreğin fısıldayacak sana.
Çünkü bazı duygular
sessizlikte daha çok konuşur.
Eğer başkalarına gösterdiğim tahammülsüzlüğü
görseydin,
sana duyduğum sevgiye ve sabrıma
hayran kalırdın.
Artık herkesin gecesi farklı olacak.
Sen gülüp geçtikçe,
her şeyi zamana bıraktıkça
zaman beni sana bırakmayacak.
Çünkü sen gülüp eğlenirken,
ben günleri unuttum.
Gözlerim,
odama vuran ay ışığında
tek bir noktaya kilitlendi.
Düşündüklerim yaşadıklarımdı.
Hak etmediklerim mi,
yoksa layık olduklarım mı—
bilemedim.
Belki kalkmam için
önce düşmem gerekiyordu.
Hani derler ya,
*“Düşe kalka öğrenilir hayat.”*
Ben çok kez düştüm,
her seferinde yeniden kalktım.
Kendi gücümle,
varımla yoğumla.
Ama her defasında
sil baştan başladım.
Her insanda yaşadığım imtihan farklıydı.
Hepsi bir şey kattı ömrüme.
Ne gelen benzedi gidene,
ne giden döndü gelene.
Hayatın labirentinde
dönüp durdum.
Ve vardığım tek yer
*kendimdi.*
Sen mi?
Sen çoktan gidenlere karışmış,
sadece bir anıya dönüşmüştün.
İyi mi, kötü mü—
koy şimdi elini vicdanına.
*Eğer hak ettiysem,
eyvallah.*
Kayıt Tarihi : 7.9.2025 11:39:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!