Geçelim Bunları Şiiri - Mustafa Bulan

Mustafa Bulan
172

ŞİİR


9

TAKİPÇİ

Geçelim Bunları

Ey gafil! Bir ulusu anlatamaz
Ne saçının, ne teninin renkleri.
Kahve, sarı, kumral, siyah ve beyaz;
Pek fark yok, bunlar Allah ayetleri.

Ey gafil! Bir ulusu anlatamaz
Yürüyüşde endam, giderken yaya!
Gel rugan yerine çarık giy biraz;
Sünnete uy, meydan oku bu çağa(!)

Ey gafil! Bir ulusu anlatamaz
Saç, baş, kulak, bıyık ve sakalları…
İyi bak! Nasıl haham, rahip papaz…?
Bak Patrik’e! Benzer din adamları!

Ey gafil! Bir ulusu anlatamaz
Ne kılık kıyafet, ne alfabesi.
Binlerce yıl paylaşıldı, ey dinbaz!
Yeter ki edepli olsun bu giysi.

Ey gafil! Konuştun hep mevzuattan;
Söylendin durdun; Hukuk Avrupa’dan”.
Az anlarsan ticaretten, kavgadan
Bulunmaz fark, çıkamazsın altından.

Ey gafil! Bak Bakara’dan, En’âm’dan;
Hele ne der devlette laikliğe?
“Dinde zorlama yoktur”, yazar Kur’an;
“Ne bekçi, ne vekilsin” der Nebi’ye.

Ey gafil! Bak, ayette ne der Kur’an;
Bir düşün, ayet okuma ölüye!
Dinde zorlama yok der, buna inan;
Sonu riya, münafıklıktır diye...

Ey gafil! Bir odaklan ayetlere;
Oku yüz yedi defa anlamadan
Veya iki yüz elli altı kere…
Sana ve ölüye ne gelir bundan?

Ey gafil! Önemli şu insan beyni;
Şapka, Latin harfleri şöyle dursun
İster sarık giy, ister bir Frenk fesi
Dilin Türkçe, sermayen akıl olsun...

Ey gafil! Kimler asılmış şapkadan?
Yok mu soyundan sopundan kimseler?
Ya da akrabalardan, komşulardan...?
Dava açıp itibar istesinler(!)

Asılan olsa Kur’an’dan, şapkadan
Evi müze, kabri türbe olurdu...
Londra arşivinde hatırat bulan
Vallahi onları arar bulurdu...

Ey gafil! Şu fes Roma’dan, Yunan’dan!
Türkmen’de şapka var, Orta Asya’da!
Pek fark yoktur, iyi bak kenarından;
Kafayı korur güneşde, yağmurda!

Ey gafil! Artık sor, itiraz eyle!
Bir ulusu anlatan dildir derim!
Var Türkçe dilim, anlatır bizi de;
Manası bizdendir, sözcükler bizim...

Ey gafil! Görmezsin bin yıl önceki
Orhun Anıtı’nda güzel harfleri.
Görmezsin Arapça ve Farsça’da ki
Türkçe’yi bozan derin etkileri…

Ey gafil! Neden pek göremiyorsun?
Arap harfleriyle yazmak çok zordu.
Türkçe yazarken kalıyordu suskun.
Sesli harflerde sorunlar olurdu.

Ey gafil! Gel vazgeç bu ezberlerden!
Hep Yunus’u, Pir Sultan’ı, Emrah’ı...
Ve Orhun Yazıtları’nı anlarken
Anlaşılmaz Bakiler’in yazdığı!

Ey gafil! Türkülerim, nakışlarım
Bizi anlatır, tarihe kaydederek.
Dil olmadan nasıl yaşar? Sorarım!
Hepsini de nakşeder ilmek ilmek!

Ey gafil! Harf araçtır, aslolan dil;
Harf sembol; dilde sesleri karşılar.
Ulusu dil yaşatır, odur hamil…
Alfabe sonra! Ulus dille doğar!

Ey gafil! Bir ulusu harf yaşatmaz!
Türk Ulusu’nu da yaşatır Türkçe.
Dil ölürse alfabe kurtaramaz,
Kurganlara sürüklenir sessizce!

Ey gafil! Mezar taşına girme sen!
Zaten halk, taş dikmezdi mezarına.
Okuma ve yazma düşüktü zaten.
Geçelim bunları Allah aşkına!

Pendik/16.08.2019

Mustafa Bulan
Kayıt Tarihi : 8.5.2023 17:35:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!