Hicran yorgunluğuyla
Sessiz ve dingin başlar
Karanlık kuşatmaları
Düşündükçe;
Yastık yaptığın
O şanslı omuzları
Sinsice döver yüreğimi
Hırçın, haset dalgaları
Bütün kent bürünmüş yorganlara
Ayrık otu olmuşum
Kin tutarım, geç öten horozlara
Müezzini beklerken
Hasret çiçekleri yeşerir
bin bir türlü...
Yüreğinin tahtındaydım
Şimdi mültecin bile değilim
Kapanmış bana, senden bütün kapılar.
Avucumda bıraktığın ateşle ısınır
Bakışlarımda donan anılar
Ela gözlerinden düşerim
Karanlık uçurumlara
Azatlık kuşlara dönerim
Uçurmanı bekleyen
Yıldızlar tutarım seni dileyerek
Hasret yazarım borç hanene
Hesabım hiç tutmaz
Vuslat paylasırım hayalinle
Mahrem yaralarıma, merhem niyetine.
Çaresizlik ıslatır kipriklerimi
Çıkamam gözlerinin girdabından
Mısralarla saldırırım
Çıldırtan kuşatmaya
Şafaklar duyar çığlığımı
Erkenden bitirirler geceyi
Onlar daha iyi anladı
Boş omuzlarımdaki işkenceyi
Ne mısralar yeter
Ne de bizim olsun dediğin şarkı
Düşündükçe:
Yastık yaptığın
O şanslı omuzları
Kelam biter
Kalem durur
Aşkına mülteci benliğim
Sana sığınacağı şafakların
Ümitsiz hayaliyle avunur..
Kayıt Tarihi : 18.10.2003 13:33:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!