Hasretin rengine, siyah mı desem
Ağarmak bilmiyor, sonsuz geceler
Ya gülerdim, ya da ölürdüm görsem
Acep yarda nasıl bensiz geceler
Yâr yerine, düş görürüm yatakta
Herkes uyur, ben yürürüm yatakta
El dinlenir, ben çürürüm yatakta
Gün doğmakla bitmez sensiz geceler
Süs için takılmış kapının zili
Yıllardır değmiyor, sevgili eli
Bilmem hangi dilden tarif etmeli
Yaşansa yazılmaz, onsuz geceler.
Gel, Hayati Vasfi, ağlama hele
Kutsaldır, aşk için çekilen çile
Beklerim yolunu mahşerde bile
Ömrümden uzansa, sonsuz geceler.
Kayıt Tarihi : 27.4.2002 13:13:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

açıldı gönlümün efkar kapısı
usulca içeri girdi geceler
benim şu aşkımın kimde tapusu?
ne selam, ne haber verdi geceler
ben onu o beni kendine çekti
alev topu olup üstüme aktı
kapılar ardında karşıma çıktı
dört yanımı bütün sardı geceler
çektiğim çileyi düne yükledim
dünle gider diye ümit ekledim
sabahları sabır edip bekledim
bitmedi bir türlü durdu geceler
gönlüme hicranlar matemler doldu
dolduda içerde özümü buldu
silah çekip keskin nişancı oldu
benide hedefde gördü geceler
bana reva gördü bunca cezayı
nasıl anlatayım mevcut ezayı?
feryadım yükselip deldi fezayı
ızdırab ağını ördü geceler
üstüme yükledi derdi elemi
ancak çeken bilir benim çilemi
karar celsesinde kurşun kalemi
güneşler doğarken kırdı geceler
gitmedi bir yere benimle kalıp
eğlendi ağlanır halime gülüp
kötü kabuslarla müşterek olup
düşlerime tuzak kurdu geceler
önce tutup doğru yoldan şaşırdı
sonrada aşılmaz dağlar aşırdı
rezil edip dilden dile düşürdü
perişan halimi yerdi geceler
ne rahat aldırdı, nede uyuttu
zalım meydanlarda taşlara tuttu
yalan dolan ile hergün avuttu
yorulmaz gönlümü yordu geceler
19 kasım 2006-bolu
TÜM YORUMLAR (3)