Gecede İki Yürek Ve İstanbul

Gecede iki yürek ve İstanbul
Tok martılar ağzında taşır aşkı
Ilık bir rüzgar kentin yüzünü yalar
Dolaşır su yeşili gözlerin Cihangir ‘i
Bakışların izi kalır şiire yakışır

Gecede iki yürek ve İstanbul
Duyulur ıssız caddelerin nabız atışları
Titrek gölgelerin dansı efsunlanır
Dolaşır dağınık saçların Taksim’e
Kokun şehre karışır şiire yakışır

Gecede iki yürek ve İstanbul
Duyulur mavi bir öykünün sesi
Aşk çoğu zaman sayfaların arasında kaybolur
Bağlanır ürkek yüreğin Kadıköy’e
Kirpiklerin kıpırtısı can bulur şiire yakışır

Gecede iki yürek ve İstanbul
Alev alev dolaşan sevdayı kıskanır yangın yeri
Sevdikçe büyür ateş kente yayılır
Tutuşturur alev alev bedenin Üsküdar’ı
Dokunuşun can yakar şiire yakışır

Gecede iki yürek ve İstanbul
Çiçeklere yansır mehtabın yüzü
Tene düşen yıldızlar yolculuklarını tamamlar
Duyulur fısıltın Pierre Loti’den Boğaz’a
Sessizliğin yankı bulur şiire yakışır

Gecede iki yürek ve İstanbul
Zaman ansızın alır torbasını
Kelebek kadar kısalır ömrü çeker gider
Özler eflatun dudakların Beşiktaş’ı
Saatler kıskanır şiire yakışır

İki yürek sesler çıkararak yürür İstanbul’da
Biraz geceye karışmış biraz denize
Bazen bir yaprak hışırtısı gibi hafif
Bazen de aşkı deliğinden çıkaracak kadar yüksek
Gecede iki yürek ve İstanbul...