Gece değil, hasretin iniyor üzerime bir tül gibi,
Sadece acı değil; bir azap, damlıyor kalbime sicim gibi.
Tek bir isteğim var: Sana gelmek sadece,
Ya da sen çıkıp gel bu kapıya, bir daha gitmeyecekmişçesine.
Bitsin artık, bu bilinmezlik, uzayan bu kör karanlık,
Fısıldasam kulağına: "Kal bu gece, gitme hiç, dur artık."
Belki sen söylersin; basitçe, öylece, duru bir sesle,
Ve dünya o an, sözümüzden döner, zaman vazgeçer bizden.
Göğsünde huzuru bulsam, sessiz, derin bir uykuda,
Sadece kokun dolsa ciğerlerime, her nefessiz olduğumda.
Kopsa takvim yaprakları, dursa zamanın çarkı,
Sabah hiç gelmese, o an unutsa güneş doğmayı.
İşte o an, ne keder kalır, ne geçmişten eski bir iz,
Sadece bir anlık mühürlenmiş, yeniden doğmuş sen ve biz.
Öyle bir uyku ki; asla bitmeyen, sonsuza uzayan,
Bu özlem, bu bekleyiş, nihayetinde huzurla son bulan.
Bir fısıltı yeterdi, o anın adı 'aşk' olsun diye,
Ne kış ne bahar, kalalım biz, hep bu ebedi mevsimde.
Korkum; göğsünden ayrılmak, o rüyanın acıyla bitmesi,
Gök kubbe dönmesin; bu gecenin, sonsuza dek kulağımızda kalsın sesi.
Zaten sen yoksan, her sabah bir yıkım, bir kara perde,
Varlığınla kaybolsun bütün o boş yorgunluk, kayıp nefesim nerde?
Bu bir arzu değil, bu bir yemin, kalbin en son ve tek sözü,
Eriyip gidelim; bu anın gölgesinde, kimse görmesin bir daha yüzümüzü.
Artık ne zamanın önemi var, ne de takvimin sahte çizgisi,
Biz, bu karanlık gecede birbirine karışmış iki kişiyiz.
Ne rüzgâr, ne fırtına, ne de dünya, Hiçbir güç bizi ayıramaz,
Kalbin en derin yerinde açılmış, bir sırr-ı ebediyiz, asla çözülmez.
Ve o an, söz biter; geriye sadece ağırlaşmış bir nefes kalır,
Senin kokunla yeniden hayata uyanmayan, her şey yarım kalır.
Gözlerimiz kapalı kalsın, güneş doğacak olsa bile,
Tüm ömrün en güzel sonsuz sabahı, bizim için bu gece.
Çünkü sen, ruhuma düşen en büyük, en güzel gölgesin,
Yokluğunda titreyen bu dünya, sen gelirsen iyileşsin.
Artık ne bekleyiş var, ne de bir kayıp endişesi,
Kalsın bu an, bu sessizlik, bu sonsuzluğun ilk nâğmesi.
Dileğim; bu son nefes, bu son uykunun tatlı rüyası,
Açmasın gözlerimiz, kalsın üzerimizde aşkın libası.
Seninle var olmak, işte bu; kalbimin tek, büyük daveti,
Şimdi fısılda kulağıma: "Sana geldim, işte ebediyetin saati."
Kayıt Tarihi : 16.11.2025 17:52:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!