Bir dünya yarattım kendi kendime
Kendi yalnızlığımda kendimi buldum
Gün oldu kafes kapaklarını araladım pencerelerde
Benim gidemeyeceğim ülkelere gidecek olan
Uçan kuşların ardından bakakaldım.
Benim de düşlerim var içimi titreten
Ben de kendime iki odalı evler kurarım
Beni hiçbir prens alıp götürmedi
Işıklı mehtap ülkesini hiç görmedim ben
Onun için türkülerimde hala bir şeyler sorarım.
(Büyük düğün akşamları
incecik gelinler sevinirler
kimselere seslenemem,anlatamam
neden ben yalnızım)
Fakir kız kısmeti ne olacak,bir kara nehir
Zaman geçer dalgalarla sürüklenirim
Tutku tomur tomur olur gögsümde yuvarlanır
Bomboş dört duvarla boğuşurum
Günler geçer,ömrüm günlere eklenir gider.
Ortalık kararır, bir yolcu geçer yoldan
Düşünürüm saatlerce,gözüm dalar gider
Geçerken onun da gözleri pencerededir
Yüreğim ufaktır ama kuvvetli çarpar
Bilirim hiçbir şey geçmemiştir aramızdan.
(Sonra perdeler kapanır
yine yanık türküler başlar
hep böyle mi ağlanır
nedensizmi ki gözlerde yaşlar?)
İşte benim türküm hep böyle uzar
Hep böyle çürürüm kendi gözyaşlarımda
Tek içimi dökebildiğim türkülerim var
Yoksa genç kız kalbinden duvarlar ne anlar
Yoksa ağaçlar ne anlar,anam babam ne anlar..
(Malatya,1960)
Kayıt Tarihi : 3.2.2010 13:24:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!