Gazze için Şiiri - Samira Samiraninsiiri

Samira Samiraninsiiri
342

ŞİİR


16

TAKİPÇİ

Gazze için

Gazze İçin: İmanın Ağırlığı

Kanın kokusu
sokak aralarına sinmiş bir gece.
Kapı pervazlarında is,
duvar diplerinde suskun bir ninni.

Ve ben…
bu suskunluğun paydaşıyım.
“Gücüm yetmiyor” cümlesine sığınıp
kalbimi geriye çeken her adımda
hakikatten eksiliyorum.
Elimle düzeltemedim
dilimle söylemeyi erteledim
kalbimle buğzetmekle avundum.
Biliyorum: suskunluk da bir hüküm,
şahitlikten kaçan bir hüküm.

Mevzu ekmek değil; mevzu iman.
Mevzu kapı eşiği değil; mevzu ahd ü peyman.
Sarsılan duvar değil yalnız,
sarsılmaması gereken bir şehâdet.
Bedenler yere düşse de
“Lâ”sı harfi gibi dimdik duran bir ret var zulme karşı,
“illâ”sı gibi bir teslim:
Kalbini hakka bağlayan bir direniş.

Bitmedi nemrutluk; bitmedi firavunluk.
İsimler değişti, taç aynı;
tahtın ayaklarında ezilir harfler.
Şucâiyye’de kan, Cebeliye’de duman,
Han Yunus’ta yarım bırakılmış “yarın”.
Küller arasından yükselen ezan,
“Buradayım” diyen bir milletin itikadıdır;
siper aldığı taş yalnız taş değildir,
yeminini saklayan kalptir.

Ve biz…
aynı seccadenin çocukları,
aynı kitaptan nasipli sözde kalanlar.
Minareleri yüksek şehirlerimizde
dillerimiz kısık;
kubbelere sinen yankı soruyor:
“Kardeşinin kanı karşısında hangi rengin oldun?”
Bu nasıl imtihandır ki
gözlerimizin önünden yürüyen mazlumun
yükünü bir milim indiremiyoruz?
“Bana ne”nin ardına saklanan her nefes,
kardeşliğin harfini eksiltir.

Sorar o gün terazi:
“Suskunluğun kaç kelime eder?”
“Gördüğünde hangi safı tuttun?”
“Zulme karşı duruşun,
dilin kadar mı, kalbin kadar mı, adımın kadar mıydı?”
Bilirim, hak güçlüden yana değil;
hak, güçsüzün nefesine eğilir.
Ve “ümmet” kelimesi,
ancak omuz verildiğinde anlamını bulur.

Yâ Rab,
bu ülkenin kıyısında kırılan her cümleyi
tevhide ekle;
düşenin alnına sabır, direnenin göğsüne sebat indir.
Bizi dilsiz şahitlikten kurtar;
kalbimize cesaret, dilimize doğruluk,
elimize emaneti taşıyacak kudret ver.
Korkudan değil, imandan titreyecek
bir kararlılık nasip et.

Gazze’de titreyen bir çocuk nefesi,
bütün nutuklardan yüksektir.
O nefesin hatırına,
zulmün ateşini söndürecek yağmur gönder.
Bize de pay ver o yağmurdan:
şahadetimizi yalnız sözde değil,
yolumuzda ve omzumuzda tamamlayalım.

Ve bilinsin:
merhamet en yüksek hüküm,
adalet en sessiz zaferdir.
Tahtlar devrilir, mühürler kırılır;
geriye,
sarsılmayan bir şehâdet,
eksilmeyen bir emanet,
boyun eğmeyen bir kalp kalır.
Âmin.

Samira Samiraninsiiri
Kayıt Tarihi : 27.9.2025 18:08:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!