ruh sıyrılırken cendereden
paslı bir tat dilin ucunda...
kangren soluyan teni yüzüp
kireçli kuyulara gömen e l
bilmeli_
ki...
____k a n a t s ı z b i r k u ş k ö t ü r ü m b i r d ü ş’ t ü r_______
kendini
zincirlerken bir f â n i’ ye
kaybettiğin s e n olacaksın
aynalara baktığında yüzünde körüklenmiş kederler
ruhunda boşluk...
büyüyen boşluğuna
körelen ışığına doğan gün çare olmayacak
tutkularını bir hiç uğruna çivileyeceksin simsiyah duvarlara
prangalanmış adımlarından dökülen ati’nin çürümüş parçacıklarına akbabalar üşüşecek...
güneşli günlerde...
yapışacak derine sinekler
çöllerde açmadan kuruyan tomurcuk...
bedenin
rüzgârın önünde uçuşan kağıt
hayallerinse zehirli atıklar kadar kokuşmuş
sonunsa çöplük...
_z e r r e_
kadar ruhuna
koskoca evreni bağışlayan
Tanrı bile affetmeyecek...
şafak sökmeyecek, gün başlamayacak
güneş parlamayacak, melekler tutmayacak ellerinden...
__ kendi...kendini kilitlediğin kapılarda düş(el) lerinle vurulacaksın__
tutulacak dilin
yanacak gözlerin
kuruyacak yüreğin
kopacak fırtınanın vaveylâsı...
uçurumlardan
s a v r u l a c a k k ü l l e r i n
akşamın
mor kızıllığında g/azap ç/anları
__s u s t u ğ u n d a__
01/05/2012
Ayşe UçarKayıt Tarihi : 31.3.2013 12:51:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!