Gardiyan Düdüğü Şiiri - Olgu Gürdal

Olgu Gürdal
43

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Gardiyan Düdüğü

Tanışmamızın ilk günlerinde kenetlenmişti Parmaklarımız.
Temelimiz Boğaziçi kadar sağlamdı
Ve çocukluğumuzun
Kıskançlık saatlerinde karışmıştı
Marmara’nın durgun sularına gözyaşlarımız.
İleride, ucu görünen bir yerde,
Sözcük oyunlarının oynandığı saatlerdi onlar,
Taşmak, derdi biri,
İçimden nehirler taşıp giderdi
Gönlünün kapalı havza saatlerine.
Sense küçük mutluluklar peşindeydin hâlâ,
Aklın, annenin bir taşımlık kulplu cezvesinde.

Susturmak güçtü eskiden kalma öyküleri.
Kaderimi paylaşan insanlardı dost bildiklerim.
Eller,
Zamansız ayrılığın kurbanları demişler bize.
Hangi ayrılık, hangi zaman,
Eller bize neden düşman?
İçimdeki acı çok başka:
Gönlümdeki hapishaneden dostlarım firar etti
Ve elebaşları sendin,
İlk kazmayı sen vurdun tünel için.
Bu ilk darbenin verdiği hasarla yaşamak,
Artık benim ikinci kaderim.

Beynimdeki çılgın seslere
Bir gardiyan düdüğü eklemişim ne çıkar?
Bende sana değil,
Evrene yetecek kadar
Yaşanmamış öykü var.

Olgu Gürdal
Kayıt Tarihi : 21.8.2010 14:58:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Olgu Gürdal