Çok kolay değil mi çekip gidişin?
Giderken ardından enkaz bıraktın
Seni sevmiyorum artık deyişin
Bütün köprüleri giderken yaktın
Bendeki resimler yürek dağlıyor
Zühre düşmüş Tahirin garip gönlüne,
Sen Zühre yi gökte yıldız mı sanırsın?
Zühre afet-i devran yanıyor gören,
Sen Zühre yi yolda yalnız mı sanırsın?
O Zühre’dir ki anlatılmaz yaşanır,
yağdığı zaman yağmurlar
ve yüzüne düşünce damlalar
ıslaklığını hissedince havanın
yerden yükselen toprak kokusu yakarsa genzini
anlarsın yalan olmadığını
rüya olmadığını
ekmek kokar benim babam
çünkü fırın işçisi
emek kokar benim babam
çünkü ekmeğin emekçisi
ateş karşısında
bir küreğin ucunda
Şuan hastanede yatan babam için.
Babacığım gitme,
bizi terketme,
Annemi, kardeşlerimi, beni,
torunlarını bırakma babacığım,
seni asıyorum artık yüreğim
o çok sevdiğin
ve
uğruna öleceğin kadının
sırça darağacına
Cemreleri düşürdük, hava, su ve toprağa,
Sensiz şu gönlümüze, bahar gelmiyor Annem.
Dün kollarındaydık, bu gün düştük uzağa,
Sensizken uzaklarda, günler geçmiyor Annem.
Gelmiyorsak yanına, mutlak vardır sebebi,
aynalardaki siluet
yerdeki gölge
aynımıdır
farklımıdır? diye
sordu bir gün bir usta
Bir zamanlar bende çocuk tum,
Misketlerim, topaçlarım, uçurtmalarım vardı,
Önce misketlerimi,
Sonra topaçlarımı,
En sonunda Uçurtmalarımı kaybettim,
Alıştım..
bu gece bizim olmalı
kapat gözlerini sevgilim
çevir yüzünü göğe doğru ve
bak benim gördüklerime sende.
gece karanlık yüzüne makyaj yapıyor
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!