Elimde kalem,
Yeni bir sayfa...
Sanki Orta Asya'da masum bir çocuk.
Başladım karalamaya.
Halsizlik demişler sensizliğe,
Sessizlik, kafesteki kuşun ötmesine,
Hissizlik, yılların senden götürdüklerine denmiş.
Söylenmiş kötü sözlere hadsizlik...
Gel, kafesi açalım,
Severken ne güzeldir(?).
Mavi,
Deniz,
Renkler...
Kayıp,
Önündeki koca ömür.
Eksildi sen yanım.
Umut,
Koklayamadığım yıllar.
Bir annenin sevişi,
Ölümün serzenişi kaldı kulaklarımda.
Zaman,
Karanlık gündüz,
Kuru yağmur,
Bağıran kuşlar,
Ve üşümüş Akdeniz.
Tatsız...
Her zamankinden,
Yalnız...
Ardım boşluk,
Önüm karanlık.
Göremiyorum yine.
Tutamıyorum gözlerinden.
Hep bir bekleme,
Hep son anı, son kez’i bekleme,
Neden en başta olmaz?
Yolun en başında neden öngörülemez?
Kaçmak kolay olan mıdır?
...
Su...
Kurumak üzere,
Lütfen biraz su.
Geceleri nefes,
Gündüzleri...
Gündüzler, toprağın altında;
Susar insan.
Korkar,
Geçmişini yinelemekten.
Yenilir bazı anlara.
İki kulağın arasındaki,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!