İnsan göçer be gülüm, sen göçme.
Kervanlar düzülür gider, sen gitme.
Her şey eskir be gülüm, sen eskime.
Herkes unutur, sen unutma.
Çünkü,
Bağırsam, duyar mısınız çığlıklarımı?
Sussam, anlar mısınız konuştuklarımı?
Kaçsam, gelir misiniz ardımdan?
Kovalasam, bekler misiniz yorulduğumda?
Seni görmek güzel şey,
Tanınmayan birinden değil,
Benden duy, gamzelerin çok güzel.
Yağmura hasret toprağım,
Yağmurum sensin.
Gül'e hasret bülbülüm,
Gülüm sensin.
Eskide kaldı yüzün,
Şimdi her yer gam, keder ve hüzün.
Nerede o tatlı yüzün,
Gamı, kederi unutturan yüzün.
Kalbimde biriken hicran,
O kulaklarınız duymuyorsa kesin atın.
O gözleriniz görmüyorsa çıkarın atın.
O dilleriniz söylemiyorsa koparın atın.
Niye varsınız bu zulme sessiz kalacaksanız,
Terkedin arzı, yerin dibine batın.
Bir ömür heba oldu, tek hata ile.
Soldu gitti gençliğim eyvah ile.
Harım da yandım ahu figan ile.
Göçüp giderim avuçlarımda tövbe ile.
Bunca dert derman bulmaz vah ile,
Gitmek gerek bazen,
bu evden, bu sokaktan
ayrılığı hatırlatan bu şehirden gitmek gerek.
gökyüzünün maviliğinden,
ağaçların esintisinden,
Bir acıyı ne kadar sığdırabilirsin mısralara
Ne kadar taşıyabilirsin göğsünde ölümü.
Sığdığı kadar mısralara hüznüm;
Gönlüm hep senin ayak izin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!