Titrek kandilli göklerimde
İnanmıştım aşka oysa
Ellerinin limon çiçeği kokusuna vurgundum
Yüreğim, her tipide, her boranda
Seni örtünmüştü üstüne
Ben hep aşka ve hep sana inanmıştım bu dünyada
Ağlarını çeken balıkçı kırık bir levhadır aşk
Yüreğinin vadisinden doğurur suyunu
Güneşimölümdöşeğim
Çılgın rakkase sızar şehrin gerdanına
Ah! kanatsız dünya
Küflü bilge şimdiyi geçmişle kazanır
Arsız gece erguvanlar soğan çimleri
Defterimde görmesem bu kirli uyağı
Soluk hırka kırçıllı battaniye
Bilirsin terk edilir her nehir
Hep aynı tango çalsada o taş plakta
Penceremdeki taş yontu
Göğsünü yangınlarda tarayan ağaç
Bilirim taş nasıl inkar eder kalbini
En çok ellerimle ağladığımı kim anlayabilirdi ki
Bırakın beni etimi dağlayan katırtırnakları
Tenha vakitlerinde ömrümün
Kim anlardı en çok kendimden saklandığımı
çitleri aştı kadın kır çiçekleri yıkadı bağrında
ölümün kıyısında yoksul duvarlara tırmanır yalnızlık
etimde uçurduğun kutsal güvercinleri
ormanlarında boğdun anne ben hep tabutlara dokundum
masallara saklandım
bildiğim bütün ayetleri tutanaklarımda imzaladım
Yüreğimde acının karnavalı
yüz
süzlerden süzülen kir acıtıyor beni
kendine inanmayanın derin midir derisi
hüzün ki gözümü öpen tül
kaldırımlarda gün atıkları
Bulanık gölün tılsımı kabuğuna susmak
Şair şiirleriyle taşır kendini
Yalnızlığını damıtır gönül mahzeninde
Büyümek kabullenmenin öbür adı
Yanılgı el tezgahlarının kırgın motifi
Un beyazı kıvılcımla kaynağına iner her kuyu
bağışla sevgilim vakitsiz geldim
yanlış yerlerde aradım seni
umutsuz bir telaşla dağınık geldim
bütün ellerimle geldim sana
bütün sevinçlerimle öfkelerimle
vakitsiz geldim bağışla
Bir aşk kendine yolcudur
Tırmanırken bir kadının eprimiş saçlarına
Bir gün bu şehirden gidersen
Bir im, bir sözcük, bir anı bırak bana
takılıp gelmek için ardına
Kendi evrimimi yaşarım aşkımızda yar
aşk benim adım
papatya tarlalarında uyurum
gül kokar tenim taze baharım her mevsim
aşk benim adım
martıdır çığlıklarım
bazen ayrılığa çıkar yollarım



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!