Yıllar geçiyor... Gönül isterdi ki geçmesin, Firuze; geçmemiş olsun. Ama geçiyor.
Gidişinden, aklımı yitirmek üzere olduğum zamanlardan çok sonra öğrenmeye başladım birşeylere tutunmayı. Yitip gitmemek için tutunmayı öğrenmeliydim, Firuze.
Yıllar geçtikçe artık birçok şeyi sever oldum, Firuze. Yerine değil, yanına, etrafına, karşına koyup, öyle sevdim. İnsan böylesine özlemeye görsün, öyle bir fark ediyor ki sevilecek lütufları. Yokluğunun içinde varlığını hissedecek birşeyler illâki buluyorum kendime. Gece olmuyor değil ya gittiğin yerlerde? Geceyi seviyorum şehrine inen. Gündüzü seviyorum sokağına düşen. Başını hala göğe kaldırıyorsan eğer, semayı seviyorum nazarının dokunduğu.
Nazarın, Firuze..
Evvel zamanlarda senin nazarının dokunduğu her noktayı, her yeri, her şeyi seviyorum. Ne bileyim, fotoğraflarımı, yazdıklarımı bile sırf senin nazarın hatrına seviyorum, Firuze.
Mevsimleri seviyorum senin oralara da eşzamanda uğradıklarından ötürü. Tesadüf etmişliğin vardır diye rastgele baktığım insanları seviyorum. Bir bir süzüyorum martılardan hangileri seferlerine eşlik etmişlerdir diye. Ola ki bakmakla teveccüh etmişsindir diye, gördüğünü görmekle nasipleniyorum.
Ben ki aynı yerde tökezlemişsek diye, ayağıma takılan kaldırım taşlarını bile sever oldum, Firuze. Takvim yapraklarını saklıyorum aynı günleri yaşıyoruz diye, orada pazartesiyse burada pazartesiyi seviyorum. Ocak’sa orada aylardan, ocağı. Ramazanları seviyorum, bayramları. Sabit olan, ikimizin dünyasında ortak olan ne varsa ona mâna yüklüyorum. Öfkeyi, sevinci, korkuyu, hüznü.. Yüreğine muhakkak uğramış olan her hissiyatı.
Maviye mavi dediğin sürece maviyi, siyaha siyah dediğin müddetçe siyahı.. Senin de lügatın diye telaffuz ettiğim her kelimeyi seviyorum, Firuze. Yaradan’ı seviyorum, senin de sevdiğin. Duaları aynı Rabb’e teslim edişimizi seviyorum. Şahitliğine sığındığımız aynı Peygamber’e ümmetliğimizi, Adem’i, Havva’yı, aynı nefesi. Toprağı.. Sana da, bana da varacak olan mutlak an diye, vaktiyle tefekkür etmekten dahî korktuğum ölümü sever oldum ben, Firuze. ‘Geçmemiş olsaydı’ dediğim yıllar geçiyor. Ve inanırmısın? Ben acıdan kıvrandığım o geçen yılları bile senin oralardan da geçtiler diye sevecek oluyorum zaman zaman, Firuze.
Sevda Çolak-Yıldız
2 ocak 2018
Sevda Çolak YıldızKayıt Tarihi : 1.4.2018 02:20:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!