Ne diyorsun sen dostum?
Zaten üç kuruş param var
hesabını mı tutacağım birde;
bir kuruşu ekmeğe
bir kuruşu rakıya
bir kuruşu da sevgiye ayırdım işte.
Şehrime tohumlarını saçtın kininin
Yeşerdi fesat filizlerin ovamda
Mahsul verdi bin bir yalanların
Hadi biç biçe bilirsen kör tırpanınla
Kaçar Şeytana bir “Besmele” çeksem
Bu mahalle benim benle yaşaya bildiğim
Bunu hep anımsadığım ve unutamadığım
Zıt bir çizgiydi hayatta.
Bende baş aktörü müydüm sandığım gibi?
Unuttuğum yok muydu yaşayanlardan?
Bencil oldum galiba kimi zaman.
Çevirip başımı baksam sonsuzluğa,
Nar taneleri parlasa söne yana.
Sorsa dolunay istikamet neresi?
Cevabım; ne ahrete ne dünyaya.
Ne yöne gamet etsem, düzüm ters olur,
Evcilleşemedim ben hala, güneşe çıkamıyor gözüm
Bilemiyorum ne yaparım aydınlıklarda.
Karanlığın kurbanı olan hüznüm,
Çözümsüzlüklerde kalan yanım,
Kızaran etim, kuruyan terim ile,
Saçlarımda uzayan ömrüm beyazlaştı birden.
Bu güne, geçmişe,
geleceğe dair bütün acılar beni sana bağlar.
Sen bir kitap yada bir hayal
Ben bir yazar yada bir hayalperest
Bu kadar acıya rağmen yazan, hayal kuran
Kafasında alemi sen diye kuran bir adam var.
Kusursuz bir güzel gibi
Uykusuz ve susuz gibi
Her anı tezat
Her anı şevketli
Ah toprağımın kokusu...
Ta ki
Bak.
balıkçılar yine bakakaldı yakamoza
bütün zeka hücrelerini zorlayarak
gıdım gıdım çözecekler belki gizemini.
bir bilseler
deniz gözlerinden bana gülümsediğini
Yetmez sana verdiklerim?
Yetseydi
Yettiğinde
Yetinirdin zaten
Bin istediğinde birazcık versen
Aşkın şarabından tatma demedim mi
Bak şimdi;
sarhoş gönlünün namlusundan çıkan
serseri bir aşk,
deldi geçti kalbimi.
Sana sarhoş olursun demedim mi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!