Yağmur olmak isterdim
Harran cenderesinden Van kalesine
Yitirilen aşkların üstüne
Bir merhem gibi
Sürsem kendimi huysuz yaralara
Düşsem umutlarla sağanak bir şekilde
Seni gökyüzüne anlatmaya kalksam
Yıldızlar çekilir güneş erkenden gelir
Seni dağlara taşlara anlatsam
Dağlar taşlar erir yerini güllere verir
Seni akşamlara anlatmak gerekir
Gözyaşlarını hangi nehirlere akıttın
Dudaklarındaki çatlak kurak toprak gibi
O masmavi düşlerini kimlere bıraktın
Dilindeki söz asılmış bir türkü gibi
Ölüm koklasa da gülleri
Kimliksiz olan biz miydik? sevgiler mi
Biz mi yanlıştık? adresler mi
Konuştuğumuz dil mi çok yabancı? yüzler mi
Kalıcı olmayan merhabalardan başka
Durmadan yağmurlar yağar bu sokaklara
Sızılı bir türkünün derinliğinde duyarsın sesleri
Gecenin kuytuluk bir yerinde
Faili meçhul bir cinayetin ayak izleri
Gazete parçalarıyla örtünmüş kaldırım kenarında
Oysa aynı şehirde, bir kaç kilometre ötede
Galata köprüsünde ölümü okşuyor senaristler
Demek bu sensin ha
Yüksek kaldırımların o cilveli yosması
Yüzündeki çizgiler ne kadarda azmış
Yürüyüşünde o biçim kaymış
Seneler senden kötü intikam almış
Böyle olacağında belliydi be kızım
Gitmek en doğru karar olsa da bazen
Her gidiş başka bir yalnızlığa açar kapılarını
Hep eksik kalırsın, hep yarım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!