Çaresizlikler içinde kaldığın zaman, 
Umuda yolculuk başlar unutma.
Ağla şimdi içinden geldiği gibi
Savur kendini yere
Bir sızı var içinde
Ellerinle dokunamıyorsan dokun yüreğinle…
Ben ölünce her şey bitecekse 
Vur beni…
Ben gidince mutlu olacaksan
Bırak beni…
Evvel zaman içinde 
en temiz aşklar içinde sadece
Sevgilerin olduğu bir peri masalından yazıyorum sana;
birden sevdik birbirimizi...
Olmayacakların arasında belkide kendimize olurlar yarattık
Ben sana sen bana öyle bir bağlandık ki
Gittiğin o yol dönülmez 
Sende biliyorsun
O yemyeşil gözlerini
Üzerimden çekiyorsun
Seni sevdiğimi unut
Ey beklediğim sevgili nerdesin? 
Hangi gecede bana eşlik edeceksin
Hangi akşam kavuşturacak bizi
Hangi sene ya da hangi mevsim güldürecek beni
Sevgim sana sonsuzluğunu ne zaman sunacak.
Ben hep böyle seni,
Hayalet beni 
kalbimden kanayan yara gibi
sendeyim canın gibi
Mucizevi bir hediyenin sana verilmesi gibi
Bir müziğin en duygusal anında
Dans eder gibi sana geliyorum.
Oturuyordum,
Hiçbir  şey düşünmüyordum
Herşey  o zaman başladı...
Düş kurdum,   aklımda hiçbir şey
Durmadan çırpınıyordu
Hiçbir şey,
Gözlerini hangi şehirden çaldın sen böyle
Hangi şehre ait senin gözlerin
Mevsimler neden böylesine mis gibi
İşlemiş tenine…
Rüzgâr sana bambaşka esiyor
Bütün insanları savuruyorken
O   kibiri, 
Gönül   evinde   misafir   ettiğin   müddetçe
mutluluk    kapına   yanaşmayacaktır...
İstanbul açılmamış gonca gül 
Kırmızı, sarı, beyaz, pembe
Alabildiğine görkemli, alabildiğine parlak
Binlercesine açıyorsun kucak
Başka yerin var mı?
En şaşalı akşamları,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!