Filistine Ağıdımdır Şiiri - Lushi Nur

Bir cuma sabahı uyandım " diye başlayabilseydim keşke...
Öpmeye bile kıyılamayacak masum bebek yüzlerinde
Küfrün katranlı yanıklarını gördüğümde,
Bir sinyalle elleri parmakları kopan huffaz mücahidanı,
Göklere fırlayan şehit naaşlarını gördüğümde uyanabilseydim...

Savaşa savaşa ölen o müthiş komutanın şehadet parmağı kesildiğinde,
Dininin namusu için direnenlerin namuslarına halel geldiğinde,
Tankların üzerine tek başına yürüyen doktor soysuzca derdest edildiğinde bile
Uyanamadım, dayanamadım,
paylaşımı kapattım.

Boykotlar yaptım uzun düşlerimde
Bildiriler hazırladım imzalar attım
Yürüyüşler yaptım bayraklarla,
Protestosunun çerçevesi belli ülkemin işaretli izinli sokaklarında,

Telefonumun tuşlarıyla oynayan parmaklarımdan emojiler saçıldı Cihat meydanına
Dua zincirleri paylaştım- bir Fetih zincirini 24 saat koparmamayı becerememişken nefsim adına- Kurtuluşunuzu Rabb'ime havale ettim...

Doğru dürüst tövbe bile edemedim
Tövbem el gibi gezindi dudaklarımda
Kalbime indiremedim
ki affedilmeyi umabileyim...

"La taknatu min ravhillah" a hala bağlı Yiğitler
Ben kendimden ümidimi kestim
İnsanlığın düşen maskesinin kırıklarına karıştı benim yüzümden de düşenler
Alışveriş poşetim bile hala tertemiz değil
İyi kabaran bir toz çıkabiliyor içinden bazen
Sırtında çuval
benim yaşımda ayağında tek terlikle yürüyen
Ülkesinde muhacir kadını gördüğümde bile
Günahımın yükünü zor taşıyan ayaklarıma merhameten aldığım
Ayakkabıyı çıkartıp atamadım...

Ölü sayısını veren haber alt kuşağında
Altının yükselişine de kayıyor bakışlarım...

Evladu iyale hizmetimiz kusursuz daim
Temiz su ile ekmek yetmiyor bize...
Yetmeyince artmıyor...
İnfaklarımız konforumuzu bozamadı hala
Alacak listemiz tuli emelimiz bitmedi...
Bitmeyince artmıyor...

Birleştirilemeyen Milletlerin her kararını boğmak için kalkan beş eli kıramadım
İntikamımın azminde bir Hint bile olamadım...

Sizin için ancak bir bohça hazırladım bu bayram veda niyetine...

İçine biraz kuş sesi koydum
Biraz da dalga sesi
"Men aşaka" diye başlayıp
"...fe huve şehit" diye biten tertemiz aşklardan bir parça...
İki kumru
Biri Anne
nasıl da güzel
Biri baba
Gayretli cesur
Hala sevgiyle sabırla çatlayabilen bir yumurta
Ve bir minik yavru..
Bir gün doğumu
Ümitli, şahane
Güzel bir gün batımı,
Hüzünlü ama muhteşem...
İnsansızken güzel bir adanın kekik kokulu rüzgârnı
Şifa niyetine....

Artık üfür Sura benim için
Ey Aziz Melek
Kopsun kıyametim

"Ümmetimin üzerine kopmayacak" müjdesini hak edemedim.
Resulümle buluşmaya yüzüm yok
"Kalpten kalbe yol" olduğuna artık inanılmayan bir dünyada
Sülukum yarım kaldı
Affetsin büyüklerim...

Şu okunan cuma salası
Salam olsun...
Sopalarla iteklesin bedenimi iki Habeşi,
Taşlarla örtün beni
İzim bilinmesin...
Helallik dilemeye yüzüm yok,
namazım kılınası değil...

Terekemden öğrencilerime dondurma alınsın,
Söz verdim,
-onu tutayım bari
İnsan kalma sözüme sadık kalamayışımın kazası niyetine...

"Ve'l ba'su bade'l mevt"'in provası
Şu Bahar mevsiminde,
Karlı bir Nisan gününde,
Çoktaaan ölmüş şu kalbimin,
-kaldıysa eğer
tüm gücüyle,
Ba's edilmemeyi diliyorum...

Ne ki hala uyanmadım,
Uyanmayayım
"Huld"un enginliği boyunca....

"Leyte küntü nesiyyen mensiyya"