Susma artık içindeki duygularını söyle,
Derdin nedir bilmiyorum ama!
Sen sustukça hiç bir şey çözümlenmeyecek.
İçini kemiren her neyse seni içten içe kemirip bitirecek.
Belki de günahlarının bedelini ödüyorsun,
Yaradan ne güzel yaratmış,
Dağları,taşları,ovaları,
Doğayı, çiçekleri,şifalı bitkileri,
Sunmuş insanlığa bütün gıdaları.
Bahar gelince doğa canlanır yeniden,
Bu ne biçim kara sevda?
Açtın gönlümde inanılmaz yara,
Doktorlar tedavi edemezler bu yarayı,
kara gözlü yarim gel artık bana.
Yazık olmasın sana da bana da,
Anne artık sen yoksun yanımda,
Ne yaparım ben senin yokluğunda,
Derdimi kiminle paylaşırım, sendin benim tek sırdaşım.
Terk ettin bizleri bırakıp gittin, bir kuş misali kanatlanıp uçuverdin.
Boynu bükük, kimsesiz bıraktın bizleri,
Annem,annem canım annem.
Var olan hazinemsin sen benim,
Şevkat, sevgi ile dolu kalbin,
Yarim sevdiğim her şeyim,
Dünya var oldukça hep seni seveceğim.
Ayrılırsak bir gün eğer,
Sekiz mart dediler
Dünya kadınlar günü ialan ettiler
Çalışan didinen emek veren
herçileye göğüs geren.
Yüreği kan ağlarken gülen
Sevinince üzülmesini bilen
İstanbulun güzellikleri
İstanbulu düşümde gördüm,
Bu gün yine dop dolu bir gün yaşadım,
Gezdim,eğlendim özgürce dolaştım,
Topkapı sarayı,müzeleri,o muhteşem ulu camileri.
Üzülüyorum kendimi kahrediyorum,
Seneler, aylar,haftalar bir çırpıda geçiyor,
dayanılması çok güç,
Gözümün önünde eriyip gidiyor.
bedeni yavaş, yavaş tükeniyor,
yemedim yedirdim,
Giymedim giydirdim,
bunca fedakarlıktan sonra hani karşılında ne gördüm,
ben babayım oğul sen de bir çocuk.
Senin görevin ders çalışmak, ödevlerini yapmak.
Ömrümce gülmedim,
Ne sevildim, ne de sevdim,
Ben bir küçük viraneyim,
Hayattan umudunu kesmiş boş bir viraneyim.
Yetimin yüzü gülmez,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!