Şu garip gönlümün baharı yazı:
Seninle başlayıp seninle bitti.
O temiz aşkımdan yazılan yazı:
Seninle başlayıp seninle bitti.
Bendeki sevdanın sönmez ateşi,
Sevdalı korunla nurlar saçarken;
Ateşli külüne nar eyle beni.
Gülünce yüzünde güller açarken;
Alıp ta eline var eyle beni.
Gördüm cemalini bakarken camdan,
Bir zaman eğleştim Sivas elinde,
Ezelden başında türlü hallar var.
Bin şifa bulunur esen yelinde,
Tadını bilene türlü ballar var.
Halayı, türküsü, örfü, töresi;
Yaradan’ı sever isen:
Solma gülüm, Solma gülüm!
Şu gönlümün güzeli sen:
Solma gülüm, solma gülüm!
Olmuşum ben sefil bülbül,
Sensiz çekilmiyor zorlu bu yaşam,
Koca dünya gelir dar güzel yarim.
Düşerim yollara göğsümde tasam;
Yüreğimde yare var güzel yarim.
Sam yelleri değdi gençlik yaşıma,
Yâr beni görmeden gelip geçsen de,
Bensizce bu şehre hoş sefa geldin.
Böyle uygun görüp böyle seçsen de,
Bensizce bu şehre hoş sefa geldin.
Şimdi ne diyeyim sevdiğim sana?
Atsa da kör başına taş,
'İncinsen de incitme' dost!
Böyle söyler Hacı Bektaş,
'İncinsen de incitme' dost!
Varma kemin sen iline,
Paylaştım derdimi senle kalemim;
İçinde pürneşe az dertli dertli.
Senin ucundadır gizli âlemim;
Yazından duyduğum haz dertli dertli.
Yadigârım ol da yârin elinde,
Kaldır üzerinden gamı kederi;
O güzel gözlerin gülsün sevdiğim.
Söyleyen sözümün balı şekeri;
Yazımda açılan gülsün sevdiğim.
Çekmekle bitmiyor dünyanın derdi,
Ne bileyim ne söyleyim?
Gülüm, gülden de güzelsin.
Kıyıp ta nasıl seveyim?
Gülüm, gülden de güzelsin.
Özenmiş seni yaratan,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!