Ağlamayı bırak çalışmaya bak,
Şu güzel dünyanın kırlarından gel.
Acıya sızıya alışmaya bak,
Şu sırlı dünyanın sırlarından gel.
Ayrılık olmasa vuslat olur mu?
Bugün sabah namazından eve gelirken
tam yolumuzun üstünde
karınca ordusu ile karşılaştım,
eğer önüme bakmasaydım
kimbilir kaçını ezip geçecek,
kimbilir kaç yuva yıkacaktım.
Kefere çok bilmiş görünür
bi b.k bilmez
esir olur tayfunlara
tusinamilere
...ayılmaz.
mağlubun her zaman söylediği aynıdır
Söylenmedik söz mü kaldı?
Her şey kabuk öz mü kaldı?
Mangal gibi her bir yürek
Yüreklerde köz mü kaldı?
Benim torunu/m
senin O/nur/unu
arkadaş edinmiş
ikisi de ergenlik çağında
Bizimki almış
İşte kapitalizm böyle bir şey
anında paraya çevirir her şeyi
kadının şan şöhret arzusunu
tazeliğini körpeliğini
erkeğin bir anlık zevkini
dünyanın pis pezevengini
Kıskançlık damarın kabarmasın dur
fırtına var dışarda evinde otur
imge kuradursun büyük şairler
sen de hayal kur
Ne kadar güzel kürek çekersen çek
Okudum bir daha bir daha sözlerini
Kabuğunu çıkardım attım
Aldım özlerini,
Anladım ki
Seviyorum seviyorsun
Bana sert bakışlarına,
Yazmanın nakışlarına,
Çayların akışlarına,
Seviyorum/diye/ yazdı/m.
Demir elin elleri,
İnceciktir belleri.
Tutamıyor selleri,
Ah şu göbek olmasa.
Demir elin kelleri,
Allah rahmet eylesin dede
Sancağı devraldım
Allah'ı tanımayanların refah içinde diyar diyar dönüp dolaşmaları sakın seni aldatmasın!
Âl-İ İmrân 196