Feth-i Mübin Şiiri - Kerem Kaya

Bu o şehir midir? Hadis-i Şerife Mazhar,
Yoksa devletlere heyhat! Letal, mevt, intihar.
Zikymettir, biçilmez paha, mâden-i cevher,
Cihânda tek ve âlâdır bu şehr-i mücevher.
Lâkin ağyar Roma’ya, aklından geçer def et!
Visâl hülyâları içinde Han Sultan Mehmet.
Dökülür dudaklarından mutenâca mecaz:
“Ya ben İstanbul’u, ya İstanbul beni…” icaz.
Buna mazhar olacak ne bir kral ne “sefir”,
Padişahın hükmünde, olacaktır ser sefil.
Bütün methiyeler az, ulu hâkan ve dahi,
Her atışta inletir ağır toplar ve “şahi”.
Şahi yorgun! Sur değil ağyar, mahbes, canavar,
Bak bütün cihân, bu müteriz başka kimde var?
Yakılan her barutta tine gelen tevahhuş,
Açılan gedik lebriz tüm ordu ise bihuş,
Bu kervan gider elden kalmaz elbet müebbet,
Kapatılmış deryanın sırtında surdan heybet.
Yedi tepe arasına, kurulmuş sedd-i sur,
Gayritâbii, garabet! Düşman içeride mahsur.
Vurulan her darbede surun savunma laçka,
Yeryüzünde görülmüş en hayırlı plaçka.
Ard-ı didar-ı nâmaruf lâkin budur alnaç,
Boğazın rengi garip, çirkef suda ihtilaç.
Bütün küfr-ü beşerden arınmış mutahhara,
Dosta mert ve aguş gibi Derya-yı Marmara.
Koskoca donanmayı canlı tutan bir livar,
Açılır ve kapanır Türk’ün gücünde edvar.
Derya-yı Marmara’da, yanar sönmez bir ateş,
Öyle bir ateş ki, cehennem ateşine eş.
Ya şeytandan sırkâttır, kaçırılmış tamudan,
Yâhud alınmış lavlar o uslanmaz Etna’dan.
Cihannümâ ayaklarında, halkalı zencir,
Gemiler yürür karadan oldumu vakt' fecir.
Tüm cihana iştihar, maruf, efkar-ı abes,
Bu fikr-i merhale ne kutlu ve mukaddes.
Asker toprakta ketm, yalnız gösterir filigran,
Farkediliş ölüm ve toprak arşa feveran.
Toprağın içinde “maktel”, ne büyükçe kıygın,
Harb-i zir-i mahalde yağlar letal ve kızgın.
Akvâm-ı tezire tenvir, kesif ışıklı âfak,
Belki şark Roma’yı karanlığa boğan şafak.
Tek kolu kayıp Roma! Artık değil ki meleş,
Kalan tek şey onlara Ortadoks’tan bir üleş.
Tüm Roma’yı toplasan ruhu Haçlı ve bodur,
Değişmez hiçbir hikmet Tanrı ne derse odur.
Gözyaşları dökülür bu görülmemiş vecde,
Rum’a hançer sallanır, Ayasofya’da secde…

(2017- Giresun)