Susuyorum.
Susarken bir çok şey anlatıyorum sana, size, onlara...
Susuyorum çünkü konuşanı dinlemez,
susana; "Bu, neden susuyor?" diye bakıyorsunuz.
Susuyorum; konuşacak çok şey biriktirmeme rağmen!
Susuyorum.
Sus ve dinle ; dur ve anla
Sokaklar, yollar, insanlar ve hayatlar
Sana bir şeyler fısıldıyorlar kulak ver.
Koşma artık; soluklan biraz.
Anlamadan şuursuzca başını almış gidiyorsun.
Biraz durul, sessiz; bir taş misali kesil!
Toprağa yeni düşmüş bir tohum gibiyim;
Yıllardır özlemini kurduğum yuvama kavuşuyorum.
Önce filizlenecek sonra yeşerecek
ardından güzel bir fidan olacağım.
Sonra dallanıp budaklanan bir ağaç misali köklerimle yaracağım toprağı,
Şefkatli bakışlarıyla beni ısıtan güneşe selam vereceğim.
Seni anlatmaya nereden başlasam bilmem
Çocukken ne anlama geldiğini bilmezdim.
Gerçi şuan da; "Biliyorum" diyemem.
Daha yeni sana dair bir şeyler şekilleniyor kafamda,
Herkes farklı sıfatlarla çağırırken seni,
Benim ağzımdan da duy isterim kendini;
Gözlerim açık; görebiliyorum.
Dokunuyor, hissediyorum.
Acılar ve sevinçler tadıyorum.
Mekanlar geziyor, insanlar tanıyorum.
Bir şeylere etki edip; bir şeylerden etkileniyorum.
Hepsi de gerçek gibi, yoksa öyle mi zannediyorum.
Yaşamak; onca zorluk ve imkansızlarla, Yaşamak; daima umut ederek,
Yaşamak; zorlanıp bırakmak isteyipte bırakamadan,
Yaşamak; kötünün içinde iyiyi arıyarak,
Yaşamak; her düşüşte ayağa kalkarak, Yaşamak; göz yaşların göl olduğunda bile temizleyerek,
Yaşamak; en küçük bir güzelliğe bile gülerek,
Yaşamak; daima mücadele içinde
Boş bulduğum her sayfaya yazdım içimi
Yetmedi sayfalar, yetmedi mürekkepler; dolup taştı yüreğim.
Yaşın ne, ne çektin, ne gördün de o kadar abartırsın demeyin.
İçimin doluluğu yaşımdan ya da çektiklerimden değil; hayatı tanıdıkça hissettiğim duyguların yoğunluğundandır.
Bu yoğunluk güzel duygularda haz ,kötü duygularda acı veriyor olsa da.
Buna rağmen seviyorum içimdeki bu cümbüşü, bu kargaşayı.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!