Eski tadın kayboldu,
Sensizim..
Duruldum..
Duygularımı sakladım yüreğimde sustum.
Her bir hüznü içime gömdüm,
Yoruldum...
Özledim seni…
Ama bu özlem, artık masum değil.
Bir zamanlar sevdanın gözleri,
Şimdi kırgınlıkların gölgesine büründü.
Her an, her anı hatırlarken seni,
Bir öfke sarar kalbimi,
Gittiğinde gölgeler soluverir, yıldızlar yiter
Bir fırtınaya dönüşürüm, geceye karışırım
Belki yanlış zamanlarda rastladık birbirimize
Kırmızı bir hüzün gibi dağılır tüm ışıklar
Biz mi kaybolmuştuk, her köşe bir hatıraydı
Gece ayazında sığındığım nefes,
Gündüz güneşinde avuçlarına dolan ışık,
Sesinin yankısıyım kalbinin kıyısında duran,
Her adımda sana çıkan yolum sen değil misin?
Bir düş kırığı kadar narin,
Bir sabah uyandım, gözlerimde boşluk,
Gidişinle içimde bir şeyler kırıldı.
Zamanın acımasız akışında kayboldum,
Sokaklar sessiz, kalbim tarifsiz yaralı.
Birlikte yürüdüğümüz yollar, şimdi sessiz,
Gözlerimde bir deniz saklı,
Dalgaları kırık ve sessiz,
Her bakışta biriken damlalar,
İçimde yankılanan bir ezgi, hüzünlü ve derin.
Sevgi, yalnızca bir dokunuşla mı yaşar?
Bir el değmeden, yürek yüreğe varamaz mı?
Bir bakış, bir nefes, bir düş yetmez mi?
Gerçeklik dediğimiz, yalnızca gözle görülen mi?
"Oysa gözler kapandığında bir dünya başlar,
Ve belki de gerçek, orada fısıldar."
Sevmek için nedene ihtiyacı yoktur insanın,
Sadece seversin, nedenini sorgulamazsın.
Bazen yolunu sever insan,
O yolda yürüdüğünü bilmek yetiyor bazen.
Bazen gülüşünü seversin,
Bir çocuğun masumiyeti gibi berrak,
Sonra büyüyorsun işte,
ellerinden kayıp giden o ilk balon gibi,
hayatın da uçarak gittiğini anlıyorsun.
Bir köşede unutulmuş oyuncakların,
bir masal kitabının arasına saklanmış kurumuş yaprak gibi,
gözlerinden kaybolan her an,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!