Hani nerde markizde oturmuş nazik hanımlar
Sohbete dalmışlar kemanın sesiyle
Nerde karşı kaldırımdaki bank.
Müzik kutusunda Samanyolu.
Dalıp dalıp uzaklara götüren o duvardaki
Harem kızları resmi.
Zulamda düşler biriktirdim ben sana
Zulamda el değmemiş kız gibi
Tanrı yasağı sevdalar
Ve cebimde sana adanacak üç kuruşluk ömrüm ile
Düş pazarından ay ışığı aldım ben sana
Ah göğsü sürmeli yar,
Daha takvim yapraklarından koparılmamış bir günün
Günlüğünden çalınmış bir ezgi
Belkide güvercin kokulu bir küçük kızdı ömrüm.
Yada intiharın beşiğinde olan
Gökyüzünün durduğu son eşik.
Ve küçük bir gölden ise
Kurak topraklarının yağmura,
Platonik sevdaları vardır bu kentin.
Kuytularda saklanan günahları
Ve acıları vardır bu kentin
Ben bu kentin aforoz edilmiş
Günahlarını sevdim.
Öksüz kaldı ellerimdeki ellerinin sıcaklığı.
Gözlerim gülümsetmiyor artık
Ela bakışlarını arayan yüzümü.
Niye gittin ki?
Daha mevsim ilkbahardı bende.
Hiç Okunmamış ve acıtan yanımdır
şiirlerde kullanılmış eski bir ayraç misali gül korkusu.
O Şiirlermidir cana kıyan yoksa gül korkusumu?
Şimdi tüm senlerimin her sayfasında ölü bir gül korkusu.
Bir ayraç misali.
Canı yandığında tüm çocuklarımın
Sen hiç acılarının fotoğraflarını çektin mi?
Her karesinde tekrar tekrar öldün mü?
Sen hiç geceleri gizli gizli ağlayıp,
gözyaşlarını dudaklarına öptürdün mü?
hiç bulut olmak istedin mi. yada bir rüzgar
yada bir ırmak.akıp gitmek istedin mi?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!