Kar mı dedin, Feraye?
Bu şehir bir kefen artık, sokakları tersten okunmuş bir dua.
Toprağın bile dili tutulmuş, çiçekler sus pus mezar taşında.
Senin gökyüzünden süzülen o masumiyet,
Benim ruhuma kök salmış bu dipsiz ayazı dağıtamaz,
O yağan kar değil Feraye, o yağan:
Ruhun kendi hiçliğine ilk kez dokunduğu andır,
Sevgilim, bir günün ortası şimdi
Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık,
Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde
Uzat bana uzat ellerini
İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar
İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu,
Devamını Oku
Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık,
Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde
Uzat bana uzat ellerini
İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar
İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu,