uzandığımda maviye,
gök kuşağı elime değdi...
hani,
deli olmasam,
inanacağım bende...
Ay mağrur bakışı ile örterken kızıl gurubu
ihtişamlı senfoni gösterisi yaşıyordu tüm smyrnalılar...
Gecenin içinden süzülürken ince sesli şarkıcılar
mazinin beşik masalları avutuyordu gönülleri...
Hasretin eleğini ipinden astım bugün,
tükendi zaman bir cümlede...
Yüreğimde kuşların sesi susmuş,
sesimin rengi siyah,
dilim lal,
deniz diplerinde günahlarım var...
menevişliydi bakışlarınız
biliyorum,
sevmiştim sizi
çıkmazlarda yorgunduk,
maviye yaslanmıştık
dertleşmiştik uzaklara bakarak...
coşarsın denizler gibi,
aklına yar düşeli...
yar ile meşk ederken,
raks oluverir nağmesi birden...
yüzüne bakarsın huşu ile,
yürek uçar kafesinden...
her düş yüreğe değmiyor
her sabır azapsız öğrenilmiyor
kalbiyle yaşayanları göremeyen
haddini bilmeyen çok cüce tanıdım
kan pıhtısıdan bozma insan
doğarken lekesiz...
kubbesi yarım gönlün
nasırlı bakar gözleri
bir sıkımlık canı kalsa
gördükçe gözlerim
işittikçe kulaklarım
yüzlerdeki masum bakışlara,
asılı kaldıkça yüreğim
intiharları özlüyorum
intiharları kuşanmayı...
gece tuhaf şekilde sessiz,
gölgeler oyun oynamakta
lal olmuş papatyalarım,
sorunluyum hayatla..
hüzün yıldızları,
avuçlarımın içinden silindikçe kokun
gözlerim hiç susmadan konuşuyorlar...
uzak bir yerdeyim,
köklerim ağlıyor...
kalbimim duvarları,
dövünmekten acıyor...
Dostluğa Davet
yağmur yağıyor şehrime
bulutlar düşlere gebe
sırıl sıklam bir hüzün düşüyor tenime...
bu yağmurlar neden 'Huy' değiştirmez
neden her damla Bir 'Umutla' yere düşer
ve neden 'Güller' böylesine kırmızı açar
birtürlü anlayamam sen yüzüme baktığında.. ...