Ekmeğini yiyip,suyunu içtiğin
memleketinde,
Hain çakalmı oldun kurtlar sofrasında?
Görkemle şahlanmış engin dağa yaslanıp,
Sinsice pusu kurarsın
karanlık güçlerle?
Kim bilir kaç kez güneş doğdu yüzüme,
Yağmur yağıp karlar düştü gönlüme,
Kara kışlarda bile hasretle bekledim,
Hala haber gelmiyor sılamdan gurbete.
Ne rüzgârlar esti fırtınaya dönen,
O yüceler yücesi
beni benden alırken,
Enel hak nidam
yeri göğü inletirken,
Şu devranı kime şikayet edersin ki bilmeden?
O aşkından dönüyor haberin var mı?
Sen zamanı yaşarken kendi çağında,
Göçüp gideceksin nihayet olunca.
Sağırlar bile duyar feryadını ama,
O döndükçe dönecek senden habersiz.
Ey gönül dostu
Dostlar aradım sevgiliden yana,
Muhabbet diledim gönül sayfama,
Suretten öteye kapandı yollar,
Dost bulamadım senden başka.
Duydun mu ney’den gönül feryadını?
İnim inim inleyen ilâhi sevdasını!
Senin gönlün aşk’ın sırrına ermemiş,
Sus da ney’den dinle Allah aşkını.
Öyle yâd eder ki ezeli âlemini,
Can kuşun uyanır ten kafesinde.
Ey rabbim…!
Erimez zırh’lar bürümüş gönül kapımı,
Veballerim aşmış koca dağları,
Tövbekar kulun kapına geldi,
Rahmetinle aydınlat nursuz cihanımı.
Dipsiz kuyu olmuş benim yüreğim,
Görmez misin ey Musa? ? ? ?
Ümmetin insanlığı unuttu gücü adına,
Fravun fravun dolaşıyor Filistin semalarında,
Nerde insan görse başını kaldırmış,
Bombalar yağdırıyor masum insanına
İçimdeki beni sorguladım aşk yolunda,
Sevgiliyi aradım gönül yurdumda,
Meğer şah damarımdan yakınmış,
Nutkum tutuldu varlığını bulunca.
Yüreğimden çoşan nağmaler saçıldı,
Derleyip toplarken düğümlendi kaldı,
Fırtınada uyandım
Ey kerem sahibi yüce mevlam,
Ölüm kapımı çaldı döndü devran,
Kara görünmez dalgalar yutacak,
Rahmetinle kurtar öfkeli fırtınadan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!