Asıl sevgi gözünün içinde durandır
Kırpıldığında saçılanlardan,
Uzun uzadıya dağılanlardan...
Burada kendini dağıtmamak esastır.
Tutki dirileceğim an tutsak kaldım gözlerinde. Bastığım sözcüklerin üzerinde ilerlerken
Sekteye uğramayan gülüşlerim de düşüyorlar
Sana açtığım taşlanmış yollarda
Uzadıkça esirliğimden kaynaklı sevgimi Esirgemiyorum seninle oluşumdan
Sana sunarken terimsiz sözlerimi
Özgürlüğünü ayan beyan sergileyen
Seslerden yankı var ruhumun merdiven boşlugunda.
Tıngırtılı tınlamalarından anlaşılmayan tuhaflıklar..
Biri hıçkırırken boğuluyor digeri kahkaha atarken nefessiz kalıyor..
Yüreğim âh yüreğim her ikisinede dayanmıyor.
bir kimse ,
bir gölge,
bir heves
bir yanılsama ,
... heyhât !
ne zillet bir duygu !
Düştüm ruhumdaki tüm şarapnellerden.
Dünki kurduğum düşlerden, az ötemdeki kendimden.
Kuvvetten düştüm de seni düşürmedim kalbimden.
Tanrım geliyor aklıma tüm taşkınlıklarım
Şimdiki taze buhrânlarım,
Karın boşluğumda birikmiş kâhırlarım,
Sonra senden beni bırakmanı isterim
İki salıncak arasındaki boşluğa
İki göz odalı evleri olan dar sokaklı yollara
İki kilit vurulmuş mühürlü kapıların ardına
İki kanadından yaralı yavru kuşun yamacına
Beni bırakmanı isterim senden,
Geceyi bir el değmesi, buğulu bir ses titremesi havalandırıyor.
Açık penceremden çiçekler süzülüyor perdelerime.
Durmadan çarpan kapılarımda ise ayrı bir şen şakraklık
Asırlık geceme aykırı bir gelişme.
Yanlızlığın kalabalık dalgası vurdukça yüzüme
Durur muydu zaman gecenin bi ortası?
Dursun istedim.
Sende ben zamana doymak istedim.
Allahım görüyor musun
Zaman dursun diye saatleri tutuyor duvarlar
Duvarlar taşlaşıyorlar, taşıdıkça ağırlaşıyorlar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!