Bir fenadır melalim, karabasanlar dolu
Def etmek için bana, bir tesirli söz gerek
Görmez misin ruhumu, ipte asanlar dolu
İlmiğimi çözecek , bir esrarlı öz gerek
O özdür ki, damıtmış, kendisini kelamla
Bana da görün, bana da görün
En güzel muştularla örtüne bürün
Ey efendim ümmetin halini görün
Kıtalar arasında başladı zülüm
Kardeşin bakışında kardeşe ölüm
Bir buluşma, anlatılmaz yaşanır an be an
Bir buluşma ki, ancak bu kadar lezzetli olur her bir an
Atılan adımlarda ayaklar mı dolaşır,
Manevi bir heybetin coşkusu mu ulaşır,
Bilinmez...
Bir cendere düşün ki, çaresizsin her bir an
Kurtuluşun yakında, sen o Rahmanı bir an
Bir el uzanır görünmez, çıkarır seni korkma
Kurtuluşun yakında, sen o Rahmanı bir an
Tek diş ile kalanın korkutamaz gölgesi
Bir coşku şimdi kalplerimizde
Tesbihler olacak dillerimizde
Koca bir bereket evlerimizde
On bir ayın sultanı geldi Ramazan
Kur'ân ile dolacak gönüllerimiz
Bir avuç sudur arzum, çağların ötesinden
Sanki çıkacak gülüm, dağların tepesinden
Berrak bir çağlayan ol, bana beri gel gülüm
Yorgunuz hep yorulduk
Bu dünya düzeniyle
En sonunda yok olduk
Bir sürü özentiyle
Adil olan bir nizam
İşte bak hilal
Biz yeriz helal
Hoşgeldi Ramazan
Sahuru Özel
İftarı güzel
Görülmemiş bir çağın, zulmetini yaşarken
Örülmemiş bir ağın, içinde çırpınırken
Neydi bizi bağlayan, kalakaldık bu yerde
Bir bebeğin çığlığı, can özümde her yerde
Ey yaralı ve mahsun, peygamberlerin yurdu
Hasretin sineleri bak, nasıl yaktı kavurdu
Bir garip mi kaldın sen bu kadar yakınken bize
Ümmetle seni kim ayırdı, meçhullere savurdu
Sinende Davutlar vardı, sadaları arşa giden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!