Ezilenin Direnişi
Dağ taş, kirli surat,
Işıkta kayan gülüş.
Kötülük çığlık atıyor,
Yan yana iyi kötü!
Duyulmayan bir ses var:
Ezilenin nefesi,
Yıkılmış kentlerde Kerbela.
Çöpler saray sofrasından,
Miskinin rızkı.
Kitap halka küskün,
“Hak var!” diyenin sesi!
Zihinde titreyen garip sır.
Güç barışı getirir, boyun eğersen barış olur.
Özü bozuk et gibi ite versen, yemez!
Aslan arar, bulur, parçalar.
Yokluk dilde değil, elde var!
Soğan kokusunda yanar gözler,
Güzel kokulu liderler,
Tatlı gülüşlü mürşidler,
Ağitta yüreği yanan insanlar!
Hak buna reva değil!
Kelimeler tıksınır dilden,
Kumaş utanır kendinde,
Sadece kulak var,
Sessizlik çığlık gibi yankılanır!
Yıkıntılar arasında rüzgar,
Bir zamanın hayalini taşır.
Sokaklarda, duvarlarda,
Gölge ve ışık dans eder.
Her yürek kendi Kerbelasını taşır!
Çaba nafile.
Yıkılmasa ne yazar?
Kötünün düzeni kahkahasına boğulur bir gün!
Zalim taş gibi,
Gün gelir yıldırımla yakılır!
Toprak bekler!
Her nefes bir isyan,
Her adım bir çığlık!
Sabır lazım!
Gün gelecek!
Ezilenin günü gelecek!
Gökler çığlıkla dolacak,
Yer yarılacak!
Zulüm kendi karanlığında çökecek!
Çakallar uyansa da,
Yüreklerdeki cesaret hep diri kalacak!
Kayıt Tarihi : 6.9.2025 16:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!