Bir sada, gök kubbede gönülleri coşturan,
Bir sada, semavata ilahi mührü vuran…
Yankılanır çağrısı çağların ötesinden,
Aydınlanır kâinat nurunun gölgesinden.
O bir biat, beş vakit halktan Hakk’a yükselen;
O bir müjde, kalplere gayp âleminden gelen.
Odur uçsuz fezada, arşta yankılanan ses;
Odur arzı kuşatan, hayat bahşeden nefes.
Tevhidi ilan eder, kurtuluşa daveti…
Kaldırır ufuklara çöken pusu, gafleti.
Karanlık bulutları dağıtan kutlu rüzgâr,
Odur masmavi gökte açan rengârenk bahar.
Yeryüzünde selamet, gökte rahmet bu sada...
İşitecek her hayat bu nidayı dünyada.
Güneş ışık saçtıkça, göğün nabzı vurdukça;
Ezanlar yükselecek yer kararda durdukça.
Tabiat nasıl suya, insan nefese muhtaç…
Canlı cansız her varlık, her şey bu sese muhtaç…
Mayıs 2006
İlyas MemişKayıt Tarihi : 13.9.2008 16:24:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)