İnsanın canı
ne zaman yanar?
Özleyince mi?
Bekleyince mi?
Kırılınca mı?
Peki benim canım neden
bu kadar acıyor?
Kafamda dönüp duran
onca sorunun cevabını
bulamıyorum.
Özledim mi?
Hayır.
Bekliyor muyum?
Hayır.
Kırıldım mı?
Hayır.
Sadece yokluğunun
bana fırlattığı
anlamsız, savruk duygularla
inkâr eden kalbimle savaşıyorum.
Bu ne biçim bir boşluk?
Yoksa şiirler değil,
sen mi oldun sebebim?
Aklımın kalbime kurşun sıktığı
sessiz saatlerdeyim...
Hayır, bu sen olamazsın.
Görmezden geldiğin,
yok saydığın,
tek kelime yazmadığın ben—
seni sebebim yapamam.
Sen bu kadar umursamazken,
benim neden bu kadar umurumdasın?
Sen bana kıyarken,
ben neden sana kıyamıyorum?
Söylesene adam,
tek suçlu ben miyim?
Bunca kelimeyi
uğruna feda ettim diye...
Bile bile mi,
yoksa bilmeden mi
sebebi oldun şiirlerin?
Sebebim oldun diyemedim kendime.
Aklım kalbime inat,
kalbim aklıma inat—
başına buyruk cümlelerin
başrolündesin artık.
Adam...
Etrafını saran
insan kalabalığı değil bu defa,
kelimelerin kalabalığındasın—
anlasana.
Hepsi bir araya geldiğinde
sen oluyorsun.
Ben bu denklemin
iç acılarını nasıl toplarım?
Senden bana dönerim,
bilmiyorum...
Sen aklıma geldikçe,
ben kendime gelemiyorum.
Sana bir şey söyleyeyim mi?
Başladığım şiirin
bütün “hayır”ları
aslında “evet”ti.
Evet, özledim.
Evet, bekledim.
Evet, kırıldım.
Ama sen duymadın.
Görmedin.
Bilmedin.
Bir gün, bir yerde
denk gelirsen sebebi olduğun şiirlere—
yüreğinde bir parça ben kaldıysa,
en azından beni güzel hatırla.
Herkes arkamdan konuşurken,
ben seni arkandan
şiirlerle uğurladım.
Olur da aklına gelirsem,
düşün.
Sadece beni düşün.
Ve eğer bunları hak ettiysem...
Eyvallah.
---
Kayıt Tarihi : 5.9.2025 13:53:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!