Beşiktaş İskelesi...
Artık bir rüya değil
Uyanmak zorunda kaldığım bir hatıra.
Eylül, paslı bir bıçak gibi
Denizi sessizce ikiye bölüyor
İyot kokusu ürpertir havayı
Dalgaların içinde kaybolan
Eski adımların izleri gibi.
Elimde dönen bir topaç
Çocukluğumdan kalma
Zaman döner, ben dururum
İçimde salınan o ince sızıyla.
Bir vakitler
Gözlerinin kıyısında ısınırdım
O güzel bakış
Hiç kelimeye ihtiyaç duymazdı
Hiç gürültüye.
Yüzüne yerleşen o ince tebessüm
Yorgunluğuma liman olurdu
İçinde hem arzu vardı
Hem saklanmış bir huzur
Gün batarken durur
O anın keyfini sessizce içime çeker
Hiçbir şeyin bozulmayacağına inanırdım.
Meğer bazı anlar
Yaşanırken değil
Kaybolduğunda derinleşirmiş insanın içinde...
Sonra...
Deniz rengi bir yalnızlık kapladı her yeri
Taş zeminin soğuğu
Martıların bile uğramadığı bir mesafe.
Eylül geçer içimden
Ben geçemem
Zaman yürür, ben susarım
Pusulası kırılmış bir yolcuyum
Kendi içimin izdüşümünde.
Ve ben...
Hâlâ seni arıyorum bu iskelede
Belki artık sensiz
Ama her daim
Hatıranla.
Değerli dostum Poyraz'a sevgilerle...
Bu şiirin yazılmasında yol göstericiliğinden dolayı minnettarım .
Fatma TemelKayıt Tarihi : 2.11.2025 23:43:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!