Hazan mevsiminde,
Ne hüzünlüdür Eylüller.
Dökülen yaprakların içinde yürümek,
Toprakları avuçlarımda dinlendirmek.
Sabahları çiğ olup, yapraklarla oynaşmak,
Eylül'ün yakıcı sıcağında,
Sırtımı duvara verip uyuşuk uyuşuk oturmak,
Karıncaların gayretini,
Ağustos böceklerinin kayıtsızlığını,
Ne inanılmaz, doğadaki bitişi, gözlemek.
Şimdi seri zamanı gelmiştir, bağlarda.
Üzüm toplama, bağ bozumu,
Pekmez, Köfter kokuları doluşur,
Komşu evlerden.
Başak toplamanın zevkini,
Benden iyi kim bilebilir ki,!
Böyle bir Eylül sabahında
Geldim dünyaya,
Ve inanıyorum ki;
Yine bir Eylül de hüzünlü olacak gidişim.
Kızım olursa adını Eylül koymalıyım.
Adını her söyleyişimde,
Daldan düşen yaprak gibi titresin içim.
Eylül hüznüm, terk edilmişliğim,
Eylül düşlerim, geçmişim,
Eylül tüm ayak dirememe karşın,
Çaresizce gidişim.
Nurhan Göktürk
(29 Ocak2003Antalya)
Kayıt Tarihi : 15.3.2003 13:45:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!