Ey Yörük… Şiiri - İbrahim Bekler

İbrahim Bekler
32

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Ey Yörük…

Sonbahar geldi de, hüzün çöktü dağlara,
Soğuk rüzgâr indirirken tokadını dallara,
Sözler mıhlanıyor, içimin duvarlarına,
Tufan tuttu, dağda kaldım, ey Yörük.

Sorma bana halim nedir, ne halde.
Yamaçlardan süzülen duman gibi öz bende,
Alnımdaki çizgiler, kızıl toprak deresi,
Varlığıma çile düştü, hal perişan, ey Yörük.

Oda yok ki, yan gelip’ te kösüleyim,
Tecelli kâğıdıma böyle yazıldıysa, ne diyeyim,
Bazı zaman yüreğime düşüyor, körpe korkular,
Tufan tuttu, dağda kaldım, ey Yörük.

Bir Türkü tutturmuşum, bozlak türünden,
Karakış erken bastırdı, bu yıl aniden,
Davar desen dağda kaldı, ben ne edem,
Bir hal çaresini deyiver hele, ey Yörük.

Bu dağlarda basmadığım dere tepe kalmadı.
Hükümette bize bir hal çare bulmadı.
Günden güne güne halimiz daha kötüye gidiyor,
Göç vuruyor ömrümü uzak diyarlara, ey Yörük.

Kulaklarım bazı zaman yerli yersiz çınlıyor,
Ancak bizi biz olan, dinleyip te anlıyor,
Diğerleri anlamadığım, lisan ile söylüyor,
Halimiz beter, gün daraldı, ey Yörük.

Bakma bana, yolum yok, yalnızım dağlarda,
Rüzgâra çok kavgalıyım bu sıralarda,
Beni uçurumlarımın en sarpına savurdu,
Tut elimden, medet senden, ey Yörük.

Senden gelen tüm sözleri yüreğime gömdüm ben,
Lügatimi doldurdun, senden nasihat ve sözlerden,
İçim sızlar o eski ihtişamlı yılları düşündükçe,
Bir söz deki yüreğim yağı soğusun, ey Yörük.

Ne kadar yara varsa, fazlasıyla var bende,
Ağlamak, sızlanmak, dövünmek yakışmaz ki bizlere,
Gücüm yok, dermansızım, sende anla artık bir kere,
Sitemin sana değil, yazgımıza ey Yörük.

Yalnız tepelerde, gölgem ile konuştum,
Kendimi bildim bileli bu dağlarda üşüdüm,
Gece kâbuslarımı vurdum ocaktaki ateşe,
Bazen bende yandım çatır çatır, ey Yörük.

Çatmaların duvarına çarptı, kan rengi hüzünler,
Başımda gece suskunu, evaze baykuşlu geceler,
Elimi, dilimi bağlıyor cebi delik bu haller,
Bizim halimizi bir sen bilirsin, ey Yörük.

Yollara vuruyor bedenimi, bu yorgun ayaklar,
Bir şikâyetim, bir ahvalim var desem kim anlar,
Bu gidişle, bizim Yörüklükte bitti bitecek.
Bizim halimizi bir sen bilirsin, ey Yörük.

Susuyorum, Devlet benim, Millet benim, Vatan benim,
Mahkûm olmuşum Vatanıma hailimize şükrederim,
Ölüm olsa, emri ilahi böyleyse ne diyeyim,
Bir Allah’a, birde sana itimadım tamdır, ey Yörük.

Dağlarıma dikenli tel çektiler, yurtluklarım kapalı,
Bir çare de, bak günden güne yem ve zahire pahalı,
Bu töreyle birçok devlet olduk, bunu biliyoruz amma,
Bir gün küllerim miras kalır bu dağlara, ey Yörük.

ANKARA

İbrahim Bekler
Kayıt Tarihi : 1.11.2015 09:06:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İbrahim Bekler