Ey Sonbahar, Sen Ona Yazdığım Bir Mektupsun”
Ey sonbahar…
Sen ona yazdığım bir mektupsun.
Sarı bir zarfın içinde,
Gönderilmemiş,
Ama her kelimesi kalbimden koparılmış.
Bir rüzgârın taşıyabileceği kadar hafif,
Bir vedanın sığdırabileceği kadar ağır.
Seninle başladım içimi boşaltmaya,
Tıpkı dallar gibi döktüm içimdeki yaprakları,
Her biri bir cümleydi:
“Ben hâlâ seni düşünüyorum…”
Ve her düşen yaprak,
Sesimi duymayan birine fısıldanmış
Kırık bir dua gibiydi.
Ben seni
Baharların umutlarına değil,
Sonbaharın gerçeklerine anlattım.
Çünkü sonbahar bilir:
Ağaç susarak da anlatır kaybını.
Gökyüzü, yağmurla yas tutar.
Ve insan,
En çok bu mevsimde fark eder
Ne kadar yalnız kaldığını.
Sen ona yazdığım bir mektupsun, sonbahar.
Ama postaya verilemeyeninden.
Çünkü adresi yok artık.
Çünkü döneceği bir yürek kalmadı.
Sadece gönderemediğim bir “keşke” var
Her satırın ucunda titreyen.
İnsan bazen anlatmak için değil,
Unutmamak için yazar.
Ve ben seni—
Unutamadığım bir “elveda”ya
Yazdım baştan sona.
Bir mektupta anlatamadığım ne varsa,
Seninle döktüm yere.
Ve toprak—
Her kelimemi sindirdi,
Sanki bir gün onun ayakları basacakmış gibi.
Rüzgâr esince hâlâ,
Bir şeylerin geleceğini sanıyorum.
Oysa sadece
Benim geçmişim
Bana geri dönüyor.
Ey sonbahar…
Sen ona yazdığım bir mektupsun.
Ama artık kimse okumayacak kadar geç,
Ama hâlâ ben okurken
Gözlerimi buğulandıracak kadar gerçek.
Kayıt Tarihi : 22.7.2025 02:15:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!