1973- Şiir bende doğum lekesi...
Bir Eylül yağmurunda rahmet olup yağmışsın, kamış örtülü kerpiç evin arka odasına...
Ölür demişler, fazla durmaz gider demişler, aşk demişler senin için, yangın demişler. Korkmuşlar, sabıkalı mahkum gibi uzaklaşmışlar senden.
Neden ben de kaçmadım ki senden?
Neden uzaklaşmak isteyince en dibine kadar geldim ki Ey Can?
Şimale benzetmişler seni, çakmak çakmak yanan zeytin karası gözlerine bakıp, özlem koymuşlar ismini, hasret koymuşlar.
Kokladıkça ciğerine işleyen bir sızı gibi, adın çıkmış babanın dudaklarından, görevinin en kutsal anında, nöbet kulübesinde.
Gönlümün maviliği gitmesin gökyüzünden
Kuşların gülücüğü eksilmesin yüzünden
Kar yağsada bu sessiz vadiye, gün bitmesin
Yapraklar üşüse de, çiçekler üşümesin
Devamını Oku
Kuşların gülücüğü eksilmesin yüzünden
Kar yağsada bu sessiz vadiye, gün bitmesin
Yapraklar üşüse de, çiçekler üşümesin