Ey Ateş ne diye daim kalbe vurursun
Bu ıstırap gücünü nereden bulursun
Harlanıp, vazgeçmeyen tavrını
Ne diye alırsın âşıkların sabrını
Yol açtığın derde bir deva yok mu?
Vuslata hasretlere bir deva çok mu?
Ey Ateş söylesene Aşk’ın remz’i nedir?
Gizli saadet devrinin sır-ı feyz’i nedir?
Hızır’ın içtiği, İskender’in aradığı beka
Sonsuzluk denilen bu Aşk iksiri nedir?
Ey Ateş değil misin yanana Aşkı veren
Kül olan dertlinin önüne Aşk’ı seren
Bes hangi metotla yaptın günahkârı Eren
Hangi yangındır Züleyha’yı Mecnun eden
Ey Ateş hangi kederdir Maşuk’a sürükleyen
Nedir Mecnun’u çöle, Ferhat’ı dağa itekleyen
Nedir Hürr’ü bir anın içinde değiştiren
Aşk’ta yok oluşu, onun için pekiştiren
Ey Aşk nesebin ateştir senin
Kalbimde tek nur pişmanlıktır benim
Geceler ah çekip ağlarım
Yanan bir gül gibi solarım
Manaya soyutlanıp yanarım
Titrek bir mum gibi kanarım
Ey Ateş korkmuyorum acıdan
Sıyrıldım artık dertten tasadan
Göze aldım yürümeyi dikenli yollarda
Yak! Aşk’a ulaştır zorlu yollardan
Kayıt Tarihi : 7.9.2016 21:48:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ateşten korkup kaçan değil Od tutup yanan olmak gerek

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!