Evrim hipotezinin öne sürdüğü, türlerin zaman içinde değiştiği ve birbirlerinden türediği fikri, bilimsel alanda geniş kabul görmüş olsa da, bazı biyolojik ve genetik farklılıklar evrimsel süreçlerin doğruluğunu sorgulayan önemli veriler sunmaktadır. İnsan dışkısı ve maymun dışkısı arasındaki farklar, kromozom sayılarındaki farklılıklar ve kan grubu sistemleri gibi unsurlar, evrim hipotezinin öngördüğü ortak atadan türeme fikrini sorgulayan biyolojik veriler sunmaktadır.
1. Dışkı Farklılıkları ve Evrimsel Süreç:
İnsanlar ve maymunlar arasındaki dışkı yapısı farklılıkları, türlerin evrimsel açıdan ne kadar birbirinden farklılaştığını ortaya koymaktadır. İnsan dışkısı, daha fazla lif içerirken, maymun dışkısı daha fazla mikroorganizma ve parazit barındırır. İnsanların diyeti bitkisel gıdalardan daha zenginken, maymunlar meyve ve yaprak ağırlıklı bir beslenme düzenine sahiptir. Bu beslenme farklılıkları, iki tür arasındaki bağıntıyı ve ortak atadan türeme fikrini sorgulayan bir unsur oluşturur.
2. Kromozom Sayısındaki Farklılıklar:
İnsanlar ve maymunlar arasındaki kromozom sayısı farklılıkları, evrimsel sürecin karmaşıklığını gözler önüne serer. İnsanlar 46 kromozoma sahipken, maymunların kromozom sayısı türlerine göre değişiklik göstermektedir. Şempanzeler, goriller ve orangutanlar 48 kromozoma sahipken, bazı maymun türlerinde bu sayı farklılıklar gösterir. Bu kromozom farklılıkları, evrimsel süreçle açıklanması zor bir konu oluşturur. Eğer insanlar ve maymunlar ortak bir atadan türemiş olsalardı, bu kadar belirgin kromozomal farklılıkların bulunması beklenmezdi. Evrimsel süreç, her iki türün de aynı atadan türediği yönündeki iddiaları sorgulamaktadır, çünkü böyle bir durum bu kadar ciddi genetik farkların varlığını açıklamakta yetersiz kalmaktadır.
3. Kan Grubu Sistemi ve Genetik Farklılıklar:
Kan grubu sistemlerinin benzerliği, evrimsel süreçlerin doğruluğunu desteklemek için sıkça öne sürülen bir argümandır. Ancak, insan ve maymunlar arasındaki genetik farklılıklar, kan grubu belirlemede kullanılan sistemlerin birbirinden farklı olmasına yol açmaktadır. İnsanların ve maymunların kan grubu sistemleri arasındaki farklar, ortak bir atadan türemiş olma fikrini sorgulayan bir diğer biyolojik bulgudur. Evrim hipotezi, bu gibi genetik farklılıkların açıklanmasını zorlaştırmaktadır. Eğer insanlar ve maymunlar ortak bir atadan türemişse, kan grubu sistemlerinde neden bu kadar belirgin farklılıklar olduğu sorusu ortaya çıkmaktadır.
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...



Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta