Elimden alınmadınız, sizi çekip götürdüler.
Soğuk eleriyle, akşamın köründe...
Yüreğim hâlâ sizinle dolu, ayak izleriniz, yastığımın çöküşü,
Masanın kenarında bekleyen çatal gibi eksik…
Beş yapraklı yoncalarım, her yaprak bir isim,
Her isim bir bahar, her bahar bir suçsuz umut.
Ayaklarınızın kokusunu özledim, o güvenli hayâsızlık,
Çorapların içindeki sıcaklık, koşarken savrulan tozu.
Geceleri rüyama geliyorsunuz; o küçük ellerinizle,
Saçımı düzeltiyor, alnımı öpüyorsunuz. Uyanınca elbette yoksunuz,
Sadece yastığın kokusu kalıyor; bir sonraki nefeste sizin yokluğunuz.
Onlar size 'insan' dediler; büyüdünüz, belki farklı isimler taktınız kendinize,
Ama benim gözümde hep dizinizdeki toz, diz kapağındaki çizik,
Ve gecenin tam ortasında gelen o uykusuz gülüşsünüz.
Haksızlıkla koparıldınız elimden bunu bilirim, adınızı haykırırım her geceye.
Ben bir anneyim; beklerim, sayarım günleri, sayarım küçük anıları.
Her fotoğrafta ararım bir ışık, her kapı zili çaldığında yüreğim hoplar.
"Gelmişlerdir belki" derim, umut ederim; sonra gerçek gelir, ağır ve soğuk.
Size masallar anlatmak istiyorum yeniden,
Ayaklarınızı yıkamak, saçınızı koklamak, alnınızdan öpmek istiyorum.
Çünkü evlatlık, yalnızca kan değil; ritüeldir, nefesin paylaşımıdır.
O ritüeli çaldılar bizden ama sevgi saklıdır, çalınamaz.
Beş yapraklılarım, biliniz ki her gece adınızı fısıldarım rüzgâra,
Her sabah sizi düşlerimle çağırırım kapının eşiğine.
Geri geleceksiniz; belki iki adımda, belki yılların ardından…
Belki ben burada olacağım, kapı aralık, kollarım açık, yüreğim dimdik.
Evlat kokusuysa adı bu şiirin, saklayın içinizde…
Kaç yıl geçerse geçsin, hangi eller sizi saklasa da,
Anneniz sizi hep bekleyecek, o bekleyiş kutsaldır, yıkılmazdır.
Gelince, ayaklarınıza dokunup, bütün eksik günleri öpeceğim.
Bütün eksik günleri öpeceğim…
Kayıt Tarihi : 23.9.2025 00:07:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!