Ev Senedi Şiiri - Sinan İpek

Sinan İpek
19

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Ev Senedi

Ödedim son taksidini betonun
senedini aldım yırttım
çağın büyüleri bunlar bacım
bir kağıdı yırtmak için başka kağıtlar lazım

okullarda okumalıyız çerçeveli kağıtları
Başka kağıtları yazan adamlar imzalasın diye...
diploma, senet, para
tapu, tez, kitap
ama en önemlisi elbette
tuvalet kağıdıdır

borç ödeyen borçlar, kağıt kazanan kağıtlar
domino taşları gibi birbirini devirip dururlar
paranın üstünde bile yazmışlar:
"This note is legal tender for all debts public and private"
yani diyor ki:
"İş bu kağıt, kamu ve özel her türlü borcu ödeyen kanuni paradır."
Karşı duramazsın ona

kızılay'a gittim sonra
bir kitap aldım dost'tan...
--2000'lerin Şiir Antolojisi--
Oturdum simit sarayına padişahça
Takip ettiğim ya da sadece adını bildiğim
Şairler vardı içinde ama çoğunu tanımam
birini fuarda görmüştüm, temiz yüzlü bir gençti
sakalı yumuşak, teni pürüzsüz
İnsan yakıştıramıyor böylesine
Belki şiiri evet, ama hüznü hayır

Bil bakalım kitap kime adanmıştı?
Zafer'e... Hani intihar eden
Meral'e ve Batıkent'e gelirdi, Ender'in arkadaşı
nedense bütün şairlerde bir devrimci havası
sivri burunlu çizme giyip kavgadan bahsetmeleri
pek yapay gelirdi bana

Süreya'nın dizesini espri haline getirmişti
biri "ben gidiyorum" dese
başlardı tekerleme
"haydi git,
gözlerin durur mu onlar da gitsinler
ayakların da gitsinler"
gülerdik böyle diyerek
"tabutta röveşata" filminin sonundaki yorumu:
"adam düşlerini yedi yahu"
Yeşim'le ilk buluşmalarımızda
Birinin düğünündeydik, yanımızda o da vardı
ben nedense öyle adamların yanında
kendimi hep palyaço gibi hissederim

öldüğünde
Arkadaşları ne kadar acele etmişlerdi
"anma günü" düzenlemek için
"birine anma günü düzenlesek, ölse de"
hevesliler öylesine
üzerinden bir yıl bile geçmeden...

İntihar edişini kıskanmışlardı sanki
ama intihardan söz etmek dururken
Gerçekten etmek
pek arzuları değildi

"saklı" şiirine saklamıştı ölüm tarihini
sonradan anlaşıldı ki "Şubat'ta Saklambaç" bu demekmiş
Bize spoiler vermiş
Şubat'ta ölecekmiş
27 yaşındayken...
-- ama uyamadı o plana--

anma gününde
şair arkadaşları güzel konuştular kürsüde
bilal, taylan, fettah, hayati
gerçi fettah iyi şairdi
"suresi"ni okumalısın
bence birinci sınıf şiir
biraz fikret'e benzer ama
( rubab-ı şikeste'yi oku derim)
her neyse
güzel konuştular gerçekten de
moralleri bozuktu, falan
uzatılan eli sıkmayan şairlerdi onlar
hem marjinal, hem ayrıksı, hem gıcıktılar her şeye
küçümserlerdi hayatı, sıradan insanların önem verdiği şeyleri
ama intihar şiirde iyi durur
ve yaşayanların işidir bittabi
--yaşayanlar intihar eder, ölüler değil---
--çünkü yaşayanlar yaşamalıdır, ölüler değil--
Aslında tiksinirler ölümden
proleterya yaşama bağlı kalmalıdır falan filan
ama şairler için vahadır düşüncesi
onlara aittir, salt
yine de hepsi sağ şimdi
bilal'in avukatlık bürosu bile var

kendi sesinden bir şiirini kaydetmiştim Zafer'in
"ararken"di
Yeni bilgisayar almıştım, bir de mikrofon
o heyecanla eve gelmiştim, zafer de vardı
iyi günündeydi, ödüllü dosyası elindeydi
sanırım o günlerde mutluydu
ama şiir kitabını bastırmak niye bu kadar zordu

şiirini kaydetmemi kendi istedi

o anma gününde
Arkadaşlarına verdiğim kayıttı bu
üstüne atladılar ve sonra adımı anmadılar
Şair bunlar, düşün
Dış kapının mandalı ben oldum gene
Misket ve top oynamayan bebe
--Şimdi internette falan görüyorum ara sıra o kaydı--

Aslında iki kayıt yapmıştım
diğeri "mektup"tu
ama kaybettim onu
telafi etmek için kendim okudum sonradan
--bulabilirsin internet'te--
O kadar çok dinlemişim ki
zihnime yerleşmiş sesi

Senedi almaya gittiğimde
vatan ve milletperver müteahhit
küçümsedi beni
Sordu evin zamlardan önceki fiyatını
"şimdi alamazsın o fiyata kapısını"
Dedim ki: "Ben o zaman da alamazdım,
Satmasaydım TOKİ'yi, arabayı ve hayat sigortamı"
"meraklanma" dedim, "hala fakirim"
zengin olması yasak biriyim
Zaten borcum da bitmedi
(şimdi borçluyum Ziraat'a)
Rahatladı öyle deyince...

Bu müteahhit bana hatırlatıyor o şairleri
"sen şiir yazsan da şair olamazsın"
"milyonluk ev alsan da milyoner olamazsın"
"nefes alabilirsin ama yaşayamazsın"
"ne yaparsan yap olamazsın bizim gibi"
Evet olamam
katılıyorum size ama gülmekten
kendimi başka türlü tanıtmaya gerek duymuyorum
Sıradan bir memurum
AVM satış elemanları kadar havalı değilim
Starbucks'a adımımı bile atmam
McDonalds'a ise sadece tuvaleti için giderim
Bakanlıktaki en düşük memur benden kibirlidir
Şiirlerim aleladedir
Basit bir öğretmenimdir
aslında ben olmadığım şeyim, olabildiğim kişi değilim
ben aslında ben değilim
İşte böyle bacım, bugünkü iç döküş bu kadar.
söylenecek bir kelimemiz varsa bile
yetmez mi?
artık mektubu sonlandırıyorum
sen de yaz, son durumun nedir anlat
merak ediyorum

Sinan İpek
Kayıt Tarihi : 27.12.2025 19:28:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!