Montauk Evinin Denizde Eriyişi
Kıyıda yiten köşe,
kumların usulca anlattığı bir sır gibi…
Dalga, varlığın kenarından süzülür;
“Ben” dediğin tüm duvarları söküp alır,
ve geri kalan sessizlikte,
iki ruh, birbirine değil,
hiçliğin içindeki Rahmet’e sığınır.
Ev, taş ve tahtasının ötesinde bir hayal artık;
duvarlar, hatıraların gümüş tozuna karışır,
pencereler denizin nefesiyle titrer,
çatı, gökyüzünün maviliğinde erir.
Joel ve Clementine…
birbirlerini arayan gölgeler gibi;
ancak bu kez gözleriyle değil,
kalplerinin özünden taşan bir ışıkla görürler birbirini.
Her yutkunan dalga,
zamanın ve mekânın ötesinde bir tefekkürün yankısıdır.
Fenâ fi’l-âlem…
dünyanın bu sınırında,
aşk bir kez daha mahşerini yaşar;
yitik köşeler ve kaybolan hatıralar,
varlığın gizli akışında,
merhamet ve sessizlikle yoğrulur.
Ve o an…
Montauk evinin eriyen hatırası,
Joel ile Clementine’in içsel sonsuzluğuna karışır;
dalga, artık bir sınır değil,
bir suret, bir dua, bir varoluş halidir.
Kayıt Tarihi : 19.8.2025 21:00:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Eternal Sunshine Of The Spotless Mind Sahne 12) Montauk Evinin Denizde Eriyişi Remiz: Kıyıda yiten köşe. Makam: Fenâ fi’l-âlem. Mana: Dünyanın sınırında aşk bir kez daha mahşer yaşar. Dalga, “Ben” köşelerini söküp götürür; iki varlık birbirine değil hiçliğin içindeki Rahmet’e sığınır.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!