Mektupların Postalanması: Hakikatin Zarfları
Zarflar yavaşça kapanır, her biri birer evren taşır içinde.
Mürekkep, kandil ışığında titrer; kelimeler, ruhun derin kuyularından süzülür.
Damga vurulur; zaman ve mekânın eşiğinde bir mühür,
gönderilmekte olan sadece kağıt değil, bir ruhun kendiyle hesaplaşmasıdır.
Postacı ellerinde taşır bu sessiz hakikatleri,
her adım, iç muhasebenin nakûsunu çalar;
her zarf, bir kapı aralar; kapının ardında insan kendi sesini işitir:
“Dar gel de doğru söyle” — der; acıtıcı, sarsıcı, ama şifalı.
Mektup, sahibine ulaşmadan önce kendi yolculuğuna başlar.
Kimi zaman rüzgârda savrulur, kimi zaman yolunu kaybeder,
ama bir gün mutlaka sahibine gelir; çünkü hakikat kaçmaz, saklanmaz.
İnsanın kendi kalbine gönderdiği mektuptur bu;
okuyan kişi, aslında kendisine hitap eden bir aynadır.
Kelimeler keskin bir bıçak gibi dokunur;
acıtır, evet, ama aynı zamanda arındırır, temizler.
Ve işte o an, insan kendi mektubunu alır eline:
Görür kendi eksik yanlarını, görebildiği kadarını…
Gönderir, bekler ve teslim olur;
çünkü hakikatin postası, zamanın ve sabrın elindedir.
Kayıt Tarihi : 19.8.2025 20:48:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Eternal Sunshine Of The Spotless Mind Sahne 15) Mektupların Postalanması (Hakikat Mektubu) Remiz: Zarflar, damga, posta. Makam: Nâkûs-ı iç muhasebe. Mana: Herkes kendi sesini işitir. İnsan, kendine söylenmiş hakikatten kaçamaz. “Dar gel de doğru söyle” ilkesi işlemeye başlar: acıtıcı fakat şifalı bir kesik.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!