Sıvadım paçayı, daldım nehire
Namert köprüsünü yıktım bu sefer
Çiğnedim dağları,geldim şehire,
Namerde kancayı taktım bu sefer.
Duydum ki; kudurmuş,duramıyormuş
Avaredir benim divane gönlüm
Akar bozbulanık dereler gibi
Evvel volkan idim duruldum söndüm
Yaşanmadan biten seneler gibi
Canı canana arzettim almadı
Tedirgin bakışlarınla
Sen kalbime kurdun tuzak
Sensiz hayat haram bana
Kurtar bu çileden beni
Gidişinle sürüklenir
Her akşam bir defter bir kalem alıp
Seni sevdiğimi haykırıyorum
Yaşlı gözlerimle hayale dalıp
İsmini Allah’a haykırıyorum
Ne sevmeyi bildim,ne sevdin beni
Gaflete dalmaca yok
Bedava bulmaca yok
Boş yere durmaca yok
Çalış kazan ak olsun
Gittiğin yol HAK olsun
Yılda bir kez ya görür yada göremem seni
Dudağımda sakladım son verdiğin buse yi
Gördüm yıllardan sonra onu Cağaloğlu’nda
Ne kadar özlemişim ben onu yokluğunda
Nasıl hata ettim sevdim cicim i
Boynuma attılar yağlı sicimi
Lime, lime, lim ettiler döşümü
Kanıyla aşk yazan ben değil miyim
Bu cesaret kimde,kimde var,söyle
Şunun şurasında şair gibiyim
Büyük sevdalara nail gibiyim
Bırakıp gurbete nasıl gideyim
Ayrılık ne hasret nedir de hele
Sen hiç yanlış sen hiç hata yaptın mı
Mevsimler dönerken doruklarında
Ceylanlar üşürmü soğuklarında
Beklerken baharı koğuklarında
Hasret nedir ne değildir de hele
Cevrin ne ferhada,bağrın deldirdin
Ruz-i mahşere inancın varmı
Saçınmı ağardı başında karmı
Seninde gönlüne bu dünya dar mı
Sevmek nedir ne değildir de hele
Üşürmüsün ağustosun beşinde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!