Esra Yolculuğu ( III ) Tılsım ve Cenan V ...

Burası Cenan vadisi
Kan ırmaklarının uğuldadığı ölüler evi
Artık şiirler konuşacak hüzne veda
Şeytanlara huzur yok, melekler çekilsin
Aşıklar yemin etti bu gece intikam var
Yerler mühürlü cinler sürgünde
Kılıçlar göz yaşından sövgüyle dövüldü
Ey sevgili bu isyan senin adına,
Yeminim var durmam gönlüm Zülfikar
Ey zaman seni ben boğacağım
Göğün altına cehennemler
Öteler ötesine kırgınlıklar bıraktım
Şarkılar, şiirler, çiçekler, dereler
Sussun artık hafızlar, sussun artık kuşlar
İsyan var a canım isyan
Bu gece büyülere ölüm, dualar sevenlere
Sevgilimin kalbinde kabrim hazır
Ahım var ey yeryüzü, aldanış sen de kahrol
En büyük dert yetim çocukların
Öksüzlere zaten sözüm yok
Sen de dermansız kal ey talih bu uğultu dinsin
Burası Cenan vadisi hınç ve şirk burada
Baki olan Allah'tır gerisi hep safsata
Mahşere kalacak davalar benim adıma
Bu ömür yetmez sevmelere
Usanmış yılmış kırılmış değilim
Öfkelerimin ve yeminimin diyetine razıyım
İbrahim tut ellerimden bu yangın Nemrut kokmuyor
Musa'yı davet edin kan denizine incim yitik
İsa'ya selamlar erdirin mıhlarımı dostlarım çaktı
Hıra uzletinde sessizleşen dil de benim gönül de benim
Kavmimin küstüğü hüzün yazgısı benim de yazgım
Aşk sırdan hülyalarla nur üstüne nur
Cebrail 'siz indi kalbime düş pençeleriyle
Alevlerin ve suların sırrınca
Göğün ve toprağın hakkınca.
Amenna
Kulunu bir gece kederden alıp aşktan yaratılmış Esra'ya vardıran Allah'ın şanı pek yücedir
Aşk ve elem, Amenna ve saddakna